Endokrin Sistem
Endokrin Sistem
a- Endokrin bezler (İç salgı bezleri)
- Endokrin bezler kanalsız bezlerdir.
- Bu bezlerin salgıladığı hormonlar, düzenleyici görev görür ve etki edecekleri hücre, doku veya organa kan yolu ile taşınır.
b- Ekzokrin bezler (Dış salgı bezleri)
- Ekzokrin bezler kanallı bezlerdir.
- Bu bezler salgılarını vücut içi boşluklarına ya da vücut dışına salgılarlar.
- Örneğin tükrük, gözyaşı, süt, ter, yağ bezleri ekzokrin bezlerdir.
c- Karma bezler
- Karma bezler, iç ve dış salgı bezi özelliği gösterir.
- Eşeysel bezler (Testis, ovaryum), pankreas bu tür bezlere örnektir.
Hormonların Özellikleri
- Hormonlar kan yolu ile tüm vücuda yayılmalarına rağmen yalnızca hedef hücre, doku veya organa etki eder.
- Hormonlar, hedef hücrelerdeki proteinlerle uyum sağladığı sürece etkili olur (2021, 2023 AYT’de soruldu).
- Endokrin sistem, sinir sistemi ile beraber vücudumuzda düzenleyici etki göstererek sistemlerin uyum içerisinde çalışmalarını sağlar.
- Bir hormon, organ veya sistemin çalışma hızını arttırırken başka bir hormon bu etkiyi ortadan kaldırabilir.
- Zıt (Antagonist) etki gösteren bu tür hormon ikilileri sayesinde homeostazi korunmuş olur.
Hipotalamus – Hipofiz ilişkisi
- Sinir sistemi ile endokrin sistem arasındaki ilişkiye örnek olarak hipotalamus – hipofiz ikilisi verilebilir.
- Hipotalamus ile hipofiz bezi arasında bağlantı vardır.
- Hipotalamus, ürettiği RF (Salgılatıcı faktör) maddesini hipofize göndererek hormon salgılamasını uyarır ve bu hormonları denetler.
- İnhibiting hormonu (İH) (Engelleyici) ise hormonal bezin salgılamasını durdurur.
- Hipofiz hormonlarının kandaki seviyesi normalin üzerine çıktığında RF salgılanması durdurulur ve hipofiz hormonlarının kandaki seviyesi düşürülür.
- RF (Salgılatıcı faktör) çeşidi, hipofizin hangi hormonu salgılayacağını belirler.
- Salgılanan hormon, hipofiz hormonu ise bu hormon vücutta salgılama yapacak endokrin bezi uyarır.
- Böylece, uyarılan endokrin bez kana gerekli hormonu verir.
Hipofiz bezi (Temel bez)
- Endokrin sistemin önemli oluşumlarından birisi de hipofiz bezidir.
- Hipotalamusa bağlı ve onun kontrolünde çalışan hipofiz bezi (Temel bez) salgıladığı hormonlar ile vücudumuzdaki diğer endokrin bezlerin kontrol edilmesini sağlar.
- İki loptan oluşan (Ön ve arka) hipofiz bezi, hormonlarını sinir sistemi kontrolünde gerekli miktarda salgılar.
a- Ön lop hormonları
1- STH
- Somatotropin (Büyüme) hormonu (STH ve GH) tüm vücut hücrelerini etkiler.
- STH özellikle kemik ve kıkırdak dokunun gelişimi üzerinde etkilidir.
- STH, etki ettiği hücrelerde protein sentezini hızlandırır.
Cücelik (Nanizm)
- Nanizm, büyüme çağında STH’ın az salgılanması sonucu kemiklerin yetersiz gelişimi ile ortaya çıkar.
Devlik (Gigantizm)
- Gigantizm, büyüme çağında STH’ın fazla salgılanması sonucu kemiklerin gereğinden fazla gelişmesi ile ortaya çıkar.
Akromegali
- Akromegali, erişkin kişilerde STH’ın fazla sagılanması sonucu el, ayak, baş bölgelerinde orantısız büyüme durumudur.
2- ACTH
- Adrenokortikotropik hormon (ACTH), böbrek üstü bezlerin kabuk (Korteks) bölgesini uyarır ve bu bölgeden salgılanan hormonları düzenler.
3- TSH
- Tiroit uyarıcı hormon (TSH) gırtlak bölgesinde yer alan tiroit bezinin hormon salgılamasını düzenler.
4- MSH
- Melanosit uyarıcı hormon (MSH) deride yer alan melanosit hücrelerinin melanin pigmenti üretmesini ve bu sayede deri renginin koyulaşmasını sağlar.
- Uzun süre güneş ışığına maruz kalındığında deri koyulaşır ve bu sayede güneşten gelen zararlı ışınlardan alt deri korunmuş olur.
5- LTH
- Prolaktin, hamilelik dönemi ve sonrasında süt bezlerinin oluşumunu ve bu süreçte süt bezlerinin süt üretmesini sağlar.
- Aynı zamanda LTH, annelik içgüdüsünün ortaya çıkmasında da etkili olur.
Gonadotropinler
6- FSH
- Folikül uyarıcı hormon (FSH) dişilerin sahip olduğu bir çift yumurtalıkta, 28 günlük araklıklarla yumurta (İkincil oosit) oluşumunu sağlar.
- Bu hormon, yumurtalıklarda yer alan folikül hücrelerini uyararak yumurtalıklara östrojen hormonu salgılatır.
- FSH, erkeklerde testisleri, sperm üretmesi için uyarır.
7- LH
- Lüteinleştirici hormon (LH), olgunlaşmış folikülün içinde yer alan yumurta (İkincil oosit) hücresinin döllenme kanalına (Fallopi tüpü) atılmasını (Ovülasyon) sağlar.
- Ovülasyon sonrası folikülden geriye kalan bölüm korpus luteuma dönüşür.
- Korpus luteum, çok miktarda progesteron, az miktarda östrojen salgılar.
- LH, erkeklerde testosteron hormonunu salgılatır.
- Testosteron spermlerin olgunlaşmasını sağlar.
b- Arka lop hormonları
- Hipotalamus tarafından üretilen hipofiz bezi arka lop hormonları, gerektiğinde yine hipotalamus tarafından uyarılarak kana salgılanır.
1- ADH (Vasopressin)
- Antidiüretik hormon (ADH), böbrek nefronlarında süzülerek kandan ayrıştırılan suyun tekrar kana geçmesini (Geri emilim) sağlar.
- Bu sayede kan basıncı, kan osmotik basıncı ve kan mineral madde oranı ayarlanmış olur.
- Hücrelerde su miktarı azaldığında kanın osmotik basıncı artar.
- Hipotalamusta yer alan osmoreseptörler bu değişikliği algılar ve hipofiz bezi arka lobundan ADH salgılanması sağlanır.
- ADH az miktarda salgılandığında böbreklerde yeteri ladar su geri emilimi olmayacağından kandaki su oranı düşer.
- Bu duruma bağlı olarak kan şekeri (Glikoz) oranı artar.
- Bu durum kan şekeri artışı değil, kan şekeri oranının artması durumudur.
- Bu duruma bağlı olarak gelişen hastalığa şekersiz şeker hastalığı (Diabetes insipudus) denir.
- Şekersiz şeker hastalığı belirtileri sık idrara çıkma ve normalden daha sık ortaya çıkan susuzluk hissidir.
2- Oksitosin
- Oksitosin, doğum başlangıcı ve doğumun devamında rahim (Uterus) kaslarının kasılmasını sağlayarak doğumu kolaylaştırır.
- Oksitosin, doğum sonrası ilk sütün süt bezlerine gelmesini sağlar.
- Oksitosin doğum sırasında yetersiz miktarda salgılanabilir.
- Bu durumda oksitosin dışarıdan hazır olarak verilir.
- Hipofiz bezi paratiroit, böbrek üstü bezleri öz (Medulla) bölgesi ve pankreas üzerinde etkili değildir.
- Endokrin bezlerden bazıları yalnızca hormon salgılar. Bu bezler aşağıda anlatılmaktadır.
Tiroit bezi (2019 AYT’de soruldu)
- Endokrin sistem bezlerinden birisi de tiroit bezidir.
- Tiroit, gırtlak bölgesinde yer alan iki loplu bir bezdir.
- Tiroit bezi tiroksin ve kalsitonin hormonlarını salgılar.
1- Tiroksin (2019 AYT’de soruldu)
- Tiroksin aminoasit yapılı bir hormondur.
- Tiroksin, vücudun tüm hücreleri üzerinde etki gösterir.
- Tiroksin, hücresel solunum metabolizmasını hızlandırıcı etki gösterir.
- Tiroksin üretimi için kanda yeterli miktarda iyot olmalıdır.
- İyot eksikliğinde, tiroit bezi yeterli miktarda tiroksin üretebilmek için daha çok çalışır.
- Bu durumun sonucu olarak tiroit büyür.
- Bu rahatsızlığa basit guatr adı verilir.
- Büyüme döneminde tiroksin hormonu az salgılanırsa zeka gelişimi yeterli düzeyde gerçekleşemez.
- Tiroksin eksikliğine bağlı zeka geriliği hastalığına kretenizm denir.
- Tiroksin hormonunun yetişkin insanlarda az salgılanması (Hipotiroidizm) kişinin metabolizmasını yavaşlatır.
- Bu durumda kilo alma, vücut sıcaklığında düşüş, saç dökülmesi ve deride kuruma gibi belirtiler gösteren miksodema hastalığı ortaya çıkar.
- Tiroksin hormonunun fazla salgılanması durumunda (Hipertiroidizm) graves hastalığı ortaya çıkar.
- Graves hastalarında metabolizma hızlanır ve buna bağlı olarak kişide aşırı zayıflama, hızlı soluk alma – verme gibi belirtiler görülür.
2- Kalsitonin
- Kalsitonin, kandaki kalsiyum miktarını ayarlamada parathormon ile zıt (Antagonist) yönde çalışır.
- Kalsitonin, kandaki kalsiyum seviyesi normalin üzerine çıktığında salgılanır.
- Bunun sonucu olarak kandaki fazla kalsiyum kemiklere gönderilir.
- Kalsitonin aynı zamanda, böbreklerdeki kalsiyum geri emilimini azaltıcı etki gösterir.
Paratiroit bezi
- Paratiroit, tiroit bezine gömülü dört adet bölümden oluşur.
- Paratiroit bezi yalnızca parathormon salgılar.
Parathormon
- Parathormon, kandaki kalsiyum seviyesi düştüğünde salgılanır.
- Parathormon, kemiklerde depolanmış kalsiyumun kana geçmesini sağlar.
- Parathormon, böbrek ve bağırsakta kalsiyum emilimini arttırır.
- Parathotmon az salgılanırsa kan kalsiyum seviyesi azalır.
- Buna bağlı olarak özellikle çizgili kaslarda istemsiz, ağrılı kasılmalara neden olan tetani hastalığı ortaya çıkar.
- Parahormonun çok salgılanması durumunda, kemiklerden kana fazla kalsiyum geçişi olur (Kemik erimesi) ve kan kalsiyum seviyesi artar.
- Söz konusu fazla kalsiyum, fosfat iyonları ile birleşerek böbreklerde taş oluşumuna neden olur.
Böbrek üstü bezler
- Endokrin sistem bezlerinden birisi de böbrek üstü bezlerdir.
- Böbrek üstü bezler kabuk (Korteks) ve öz (Medulla) bölgesinden oluşur.
1- Kabuk (Korteks) bölgesi hormonları (Kortikosteroit)
a- Aldosteron
- Aldosteron, vücut sıvılarının iyon derişimini ayarlar.
- Aldosteron, klor (Cl) ve sodyumun (Na) böbreklerden geri emilimini arttırarak vücutta tutulmasını, potasyumun (K) ise geri emilimini azaltarak idrarla atılmasını sağlar.
- Aldosteronun az salgılanması durumunda vücut sıvılarının iyon dengesi bozulur.
- Bu durumda kişide, deri renginde koyulaşma, kaslarda zayıflama, kan basıncında azalma gibi belirtilerle ortaya çıkan addison (Tunç) hastalığı görülür.
- Aldosteronun fazla salgılanması, kana su geçişini arttırır ve bunun sonucunda kan basıncı artar.
b- Kortizol
- Kortizol, organik madde (Karbonhidrat, yağ, protein) metabolizması üzerinde etkilidir.
- Kortizol, yağ ve proteinin glikoza dönüşmesini sağlar ve böylece kan glikoz seviyesini arttırır.
- Kortizol, tedavi amaçlı (Kanser, alerji) kullanılır.
- Kortizol, özellikle kanser tedavisi gören kişilerde bağışıklık sistemini baskılaması için kullanılır.
c- Eşey hormonları
- Eşeysel bezlerden salgılanan eşeysel hormonların (Progesteron, östrojen, testosteron) çok az miktarı böbrek üstü bezi kabuk bölgesinden de salgılanır.
- Testosteronun fazla salgılanması dişilerde eril (İkincil eşeysel karakterler), erkeklerde ise dişil özelliklerin ortaya çıkmasına neden olur.
2- Öz (Medulla) bölgesi hormonları
a- Adrenalin (Epinefrin) (2023 AYT)
- Adrenalin, stres durumunda (Heyecan, sevinç, korku) salgılanır.
- Adrenalin, karaciğerde depolanmış glikojenin glikoza yıkılmasını sağlar.
- Bu dönüşüm sonucu kan glikoz seviyesi ve kan basıncı artar.
- Yine bu duruma bağlı olarak kalp atışı ve solunum hızlanır.
- Adrenalin salgılanması, alt deride yer alan kılcal damarların çapını azaltır.
- Bu durumda kan, beyin ve karaciğer gibi daha hayati organlara yönlendirilir.
- Bundan dolayı korku, panik durumlarında ten rengimiz açılır.
- Adrenalin, kanamalı yaralanmalarda pıhtılaşmayı hızlandırır.
b- Noradrenalin (Nöroepinefrin)
- Nöroepinefrin, kılcal damarların daraltarak kan basıncının artmasını sağlar.
- Adrenalin ve nöroadrenalin, kan basıncını ve kalbin çalışma hızını arttırdığından, heyecanlanma, korku ve panik durumları, kalp – damar hastalığı olan kişilerde sorunlara yol açabilir.
Epifiz
- Epifiz, ara beyin elemanı olan epitalamus bölümünde yer alır.
- Epifiz, ergenlik çağına kadar eşeysel hormonları baskılar.
- Ergenliğe girildiğinde epifiz bu baskıyı azaltarak eşeysel olgunlaşmanın başlamasını sağlar.
- Epifiz, büyüme üzerinde de etkilidir.
- Epifiz, derideki melanosit hücrelerinin melanin pigmenti üretmesini sağlar.
- Gece daha aktif olan epifiz, vücut biyolojik saatinin ayarlanmasında görev alır.
Timüs
- Timüs, göğüs kafesi ile soluk borusu arasında yer alır.
- Timüs bezi timozin hormonunu salgılar.
- Timüs, bağışıklıkta etkili olan savunma hücrelerinden T- lenfositleri üretir.
- Gelişim çağında büyüme ve gelişme üzerinde etkili olan timüs bezi aktivitesi ilerleyen yaşlarda azalır.
- Bundan dolayı timüs belli bir yaştan sonra küçülür.
- Stresli yaşam biçimi timüs bezinin aktivitesini olumsuz yönde etkiler.
Karma bezler
1- Eşeysel Bezler (Gonatlar)
- Eşeysel bezler dişilerde yumurtalık, erkeklerde ise testislerdir salgılanır
Dişi üreme hormonları
a- Progesteron
- Progesteron, LH’ın yumurtalığı uyarması sonucu salgılanır.
- Progesteron, yumurtanın döllenme ihtimaline karşı uterus (Rahim) duvarını (Endometriyum) kalınlaştırır.
- Progesteron, rahimde gelişmekte olan embriyonun, rahim duvarına tutunmasını sağlar.
- Hamileliğin sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için progesteronun kanda belli bir seviyede tutulması gerekmektedir.
b- Östrojen
- Östrojen, FSH‘ın yumurtalığı uyarması ile salgılanır.
- Östrojen, dişilerde ikincil eşeysel karakterlerin (Vücut hatlarının değişimi, ses incelmesi) ortaya çıkmasında etkilidir.
- Östrojen, yumurta ve süt bezi oluşumunda etkilidir.
Erkek üreme hormonu (Androjen)
Testosteron
- Testosteron, FSH ve LH hormonlarının testisleri uyarması ile salgılanır.
- Testosteron, sperm üretimi ve ikincil eşeysel karakterlerin (Bıyık, sakal, kalın ses, kas gelişimi) ortaya çıkmasını sağlar.
2- Pankreas
- Endokrin sistem bezlerinden birisi de pankreastır.
- Pankreas karma bir bezdir.
- Pankreas, ürettiği enzimleri kanalları ile 12 parmak bağırsağına salgıladığından dolayı ekzokrin, langerhans adacıklarında ürettiği hormonları kana verdiğinden dolayı da endokrin bir bezdir.
- Langerhans adacıklarındaki alfa hücreleri glukagon, beta hücreleri ise insülin hormonunu üretir ve salgılar .
- İnsülin ve glukagon hormonları birbirine zıt (Antagonist) etki gösterir.
a- İnsülin (2023 AYT’de soruldu)
- İnsülin, yükselmiş olan kan glikoz seviyesini normale çeker.
- İnsülin, kan glikozunu hücresel solunumda kullanılmak üzere hücrelere yönlendirir.
- İnsülin glikozu, depolanması amacı ile karaciğer ve çizgili kaslara yönlendirir.
- İnsülin yeterince salgılanmadığında, kan glikoz seviyesi normalin üzerine çıkar.
- Bu durum kişide şeker hastalığının (Diabetes mellitus) ortaya çıkmasına neden olur.
Şeker hastalığı belirtileri
- İdrarda glikoza rastlama.
- İdrarla fazla su atıldığından normalden fazla su içme isteği.
- Hücrelere yeterince glikoz gönderilemediğinden kişide yağ tüketimi artar.
- Bu duruma bağlı olarak kişi zayıflar.
- Yağ ve protein kullanımı arttığından kan pH değeri düşer (Aminoasit, yağ asidi).
- Protein kullanımı arttığından, onarım gerektiren faaliyetler yavaşlar ve buna bağlı olarak yaralar geç iyileşir.
- Kan glikoz seviyesi arttığından vücutta bakteriyel enfeksiyonların ortaya çıkma riski artar.
- Yüksek kan şekeri (Hiperglisemi) göz, kalp, damar ve böbrek fonksiyonlarına zarar verir.
- Kandaki insülin miktarı fazla olduğunda kan glikoz seviyesi düşer (Hipoglisemi).
- Bu durumda terleme, baş ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkar.
- Tip-1 diyabette yetersiz insülin üretimi görülürken, Tip-2 diyabette insülin hormonu etkisini gösteremez (İnsülin direnci).
b- Glukagon (2023 AYT’de soruldu)
- Glukagon, insülin hormonunun tersi etki gösterir.
- Glukagon, normalin altına düşmüş kan glikoz seviyesini yükseltir.
- Glukagon, karaciğerdeki glikojenin yıkımı sonucu meydana gelen glikozu kana aktarır.
- Glukagonun az salgılanması durumunda kan glikoz seviyesi düşer.
Homeostazi
- Homeostazi, canlıların sahip olması gereken kararlı iç dengedir.
- Canlılarda aynı anda çok sayıda biyokimyasal olay gerçekleşir.
- Bu olayların, canlının iç dengesini bozmayacak şekilde uyum içerisinde gerçekleşmesi gerekmektedir.
- Uyumlu işleyiş sayesinde vücut sıcaklığı, kan basıncı, kan pH düzeyi gibi değerler belli bir seviyede tutulabilir.
Geri besleme (Feed – back) mekanizması
- Endokrin sistem konusunun bir diğer başlığı da feed – back mekanizmasıdır.
- Vücutta, homeostazinin bozulma ihtimaline karşı dengeleyici bir geri besleme (Feed-back) mekanizması işler.
- Salgılanan bir hormonun seviyesi hipotalamus tarafından algılanır.
- Eğer ilgili hormon kanda olması gerekenden fazla ise hipotalamus hipofizi, hipofiz de endokrin bezi baskılar ve fazla olan hormon miktarı ideal seviyeye çekilir.
- Bu olaya negatif geri bildirim denir.
- Hormon seviyesi kanda olması gereken seviyenin altına düştüğünde ise endokrin bez uyarılır ve hormon seviyesi yükseltilir.
- Bu olaya pozitif geri bildirim denir.
- Kalsitonin – parathormon, insülin – glukagon gibi birbirine zıt etki gösteren hormonlar, hipotalamus – hipofiz – tiroit gibi yapıların vücut sıcaklık seviyesini dengede tutması bu mekanizmaya örnekir.