İçeriğe geç

Sindirim Sistemi

 

Sindirim sistemi (2023 AYT)

Canlıların ortak özelliklerinden birisi beslenmedir. Canlılar tarafından alınan besinlerin bazıları hücre zarından geçemeyecek kadar büyüktür. Bu tür besinlerin hücre zarından geçirilerek kullanılabilmeleri için yapıtaşlarına (Monomer) kadar parçalanmaları gerekir. Hidroliz yöntemi ile gerçekleştirilen bu olaylara sindirim, bu olayları gerçekleştiren sisteme sindirim sistemi denir.

sindirim-sistemi

  • Sindirim sonucu molekülün kimyasal yapısı değişmiyorsa bu bir mekanik (Fiziksel) sindirimdir.
  • Enzim ve su etkisi ile büyük yapılı moleküllerin parçalanarak yapıtaşlarına kadar ayrıştırılmalarına kimyasal sindirim denir.
  • Sindirim, gerçekleştiği yere göre hücre içi veya hücre dışı olarak ikiye ayrılır. Endositoz ile hücre içine alınan büyük besinler, hücre içerisinde lizozom organelinde yapıtaşlarına kadar ayrıştırılır (2020 AYT).
  • Ağız, mide ve bağırsak gibi vücut içi boşluklarında meydana gelen sindirim hücre dışı sindirimdir (2020 AYT).

 

Sindirim sistemi organları

Ağız, yutak, yemek borusu, mide, ince bağırsak, kalın bağırsak ve anüs.

 

Sindirime yardımcı yapı ve organlar

Tükürük bezleri, karaciğer, safra kesesi ve pankreas.

 

Sindirim sistemi organları

 

a- Ağız

Ağız, besinlerin sindiriminin başladığı yerdir. Dişler, tükrük bezleri ve dil sindirime etki eden, ağızda yer alan yapı ve organlardır.

 

b- Diş

  • Diş, besinleri fiziksel olarak parçalayarak kimyasal sindirimin daha etkin olmasını sağlar.
  • Yetişkin insanlarda toplam 32 diş vardır.
  • Azı dişleri besinleri öğütmeye, köpek dişleri besinleri parçalamaya, ön dişler ise besinleri kesmeye yarar.

dis-sindirim-sistemi

 

Dişin yapısı

disin-yapisi

 

c- Dil

Dilin sindirim sistemi açısından işlevleri besinleri ağızda yuvarlama, tat alma ve yutmayı sağlamakdır.

 

d- Yutak (Farinks)

  • Yutak, ağızdan gelen besinlerin yemek borusuna aktarılmasını (Yutma) sağlar.
  • Yutma, istemli veya istemsiz olarak gerçekleştirilir.
  • Gırtlak kapağı (Epiglottis) yutma sırasında besinlerin nefes borusuna kaçmasını engeller.
  • Yutağın besinlerin sindirimi üzerinde bir etkisi yoktur.

yutak

 

e- Yemek borusu

  • Yemek borusu, yutak ile mide arasındaki bağlantıyı sağlayan organdır.
  • Yemek borusu iç yüzeyinde mukus salgılayan epitel doku vardır. Mukus sayesinde besinlerin mideye ilerlemesi kolaylaşır.
  • Yemek borusu kaslarının ilk bölümü çizgili kastır. Orta tabakada yer alan düz kaslar dalgalı (Peristaltik) hareket yaparak besinlerin mideye iletilmesini sağlar.
  • Dıştaki bağ dokulu yüzey yemek borusuna esneklik kazandırır.

yemek-borusu

 

f- Mide

  • Mide, yemek borusu ve ince bağırsak arasında yer alır ve sindirim sisteminin en geniş hacimli bölümüdür.
  • Midenin giriş bölümüne kardia, çıkış bölümüne pilor, en geniş bölümüne ise fundus denir.

mide-sindirim-sistemi

 

  • Midenin iç yüzeyini mukoza tabakası kaplar.
  • Midenin orta bölümünde düz kas, dış bölümünde ise bağ doku (Periton) yer alır.
  • Mukoza tabakası pepsinojen, az miktarda lipaz, mukus ve HCl salgılar.
  • Mukus, HCl’in ve pepsin enziminin mideye zarar vermesini engeller.
  • HCl (Hidroklorik asit) sindirim sistemi yolu ile vücuda sızabilecek mikroorganizmaları etkisiz hale getirdiği gibi aynı zamanda pepsinojen enziminin aktifleşerek pepsine dönüşümünü sağlar.
  • Mide, sinirsel olarak vagus siniri, hormonal olarak ise gastrin hormonu tarafından uyarılır. Mideye besin geldiğinde, bu uyarılar sayesinde mide duvarı mide öz suyunu salgılar.
  • Mide duvarındaki düz kaslar kasılıp gevşeyerek mide içerisindeki karışımı (Kimus) hareket ettirir ve besinlerin sindirimini kolaylaştırır.

h- İnce bağırsak

  • İnce bağırsağın ilk bölümüne onikiparmak bağırsağı (Duodenum) denir. İncebağırsağın devamına sırası ile boş bağırsak (Jejunum) ve kıvrım bağırsak (İleum) denir. Midenin duvar yapısı içten dışa mukoza, düz kas ve bağ doku şeklinde sıralanır.

incebagirsak-sindirim-sistemi

  • İnce bağırsak iç yüzeyinde, girintili çıkıntılı yapıya sahip ve bu sayede emilim yüzeyini arttıran villus yapıları yer alır.
  • Villusların içerisinde kan ve lenf damarı kılcalları vardır. Villus yüzeyinde yer alan hücresel düzeydeki kıvrımlara mikrovillus denir.

villus-mikrovillus

  • İnce bağırsak, sindirimin sona erdiği ve emilimin en çok gerçekleştiği yerdir.
  • Mideden 12 parmak bağırsağına gelen besin içeriği olan kimus asidiktir.
  • Kimusun etkisi ile 12 parmak bağırsağından sekretin ve kolesistokinin (Enterogastron) salgılanır.
  • Sekretin etkisi ile pankreastan bikarbonat salgılanması sağlanır.
  • Kolesistokinin, safra sıvısı ve pankreas öz suyunun salgılanmasını sağlar.
  • Safra sıvısı ve pankreastan salgılanan bikarbonat iyonları kimusu bazikleştirir ve bu sayede kimusu kilusa dönüşür.
  • Kimusta yağ oranı çoksa enterogastrin hormonu mide hareketlerini yavaşlatarak kimusun ince bağırsağa geçişini yavaşlatır.
  • İnce bağırsaktan ayrıca dipeptidaz, aminopeptidaz, enteropeptidaz (Enterokinaz), nükleotidaz (Nükleotidleri sindirir), disakkaraz (Disakkaritleri sindirir), fosfataz enzimleri salgılanır.

 

i- Kalın bağırsak

  • Kalın bağırsağın ince bağırsak ile birleştiği bölgeye kör bağırsak denir. Kör bağırsaktan uzayan çıkıntıya apandis denir ve apandis iltihaplanması sonucu apandisit hastalığı ortaya çıkar.
  • Kalın bağırsakta enzim üretimi olmadığından kimyasal sindirim gerçekleşmez. Kör bağırsaktan sonra sırası ile kolon, rektum ve anüs gelmektedir.

kalin-bagirsak-sindirim-sistemi

  • Kalın bağırsak yapısında yer alan bazı bakteri türleri B ve K vitamini üretimini sağlar. Kalın bağırsakta su, mineral ve vitamin emilimi gerçekleşir. Sindirilememiş besinler bir miktar su ile beraber anüsten atılır.
  • Selüloz, insan sindirim sisteminde sindirilemese de selüloz mukus salgılanmasını ve bağırsak hareketini arttırır. Selüloz, sindirim sistemi sağlığı ve işleyişi için yararlı bir maddedir.
  • Yemek borusundan anüse kadar mukusa (Kayganlaştırıcı) rastlanılır ve düz kaslara bağlı peristaltik (Dalgalı) hareket gerçekleşir.

 

Sindirim sistemine yardımcı organlar

 

a- Tükürük bezleri

  • Tükrük bezleri ürettiği tükrük sıvısını dil altı, çene altı ve kulak altı bölgelerinden ağız ortamına salgılar.
  • Tükrük içeriğinde su, amilaz (Pityalin), mukus, lizozim enzimi, Ca, Na Cl ve K iyonları vardır.
  • Tükrük, besinlerin mekanik sindiriminde, nişasta – glikojenin kimyasal sindiriminde (Amilaz – pityalin) etkilidir.

tukruk-bezleri

  • Lizozim enzimi ağız yolu ile vücuda girebilecek zararlı mikroorganizmaların etkisiz hale getirilmesinde etkilidir.
  • Tükrükteki iyonlar, ağız içi ortamının hafif bazik olmasını sağlar.
  • Kalsiyum iyonları dişlerin sağlıklı olmasında ve aşınan mine tabakasının yenilenmesinde etkilidir.

 

b- Karaciğer

  • Karaciğer, sindirim sistemi ile ilgili görevlerinin dışında daha pek çok görevi olan bir organdır.
  • Karaciğere iki damar kan getirmektedir. Bunlar kapı toplardamarı ve karaciğer atar damarıdır.

oniki-parmak-bagirsagi

 

Karaciğerin görevleri (2024 AYT)

  • Karaciğer, safra sıvısını üretir ve safra kesesine salgılar.
  • Karaciğer fazla proteini karbonhidrat veya yağa dönüştürür.
  • Karaciğer fazla glikozu glikojen olarak depolar ve gerektiğinde depoladığı glikojeni glikoza dönüştürerek kana verir.
  • Karaciğer, yağda eriyen vitaminleri (A, D, K) ve bazı mineralleri (Fe, Cu) depolar.
  • Karaciğer lipoprotein, kolesterol ve glikoprotein üretir.
  • Karaciğer, provitamin A’yı işlevsel hali olan A vitaminine dönüştürür.
  • Karaciğer, ilaç, alkol, zehir gibi kana karışan zararlı maddeleri dönüştürerek bu maddelerin zararlı etkilerini giderir.
  • Karaciğer amonyağı daha az zehirli olan üreye dönüştürür.
  • Karaciğer, kan proteinlerini üretir.
  • Karaciğer, görevini tamamlamış alyuvarları parçalar ve yerine yenilerini üretir.

 

c- Safra kesesi (Öd kesesi)

  • Safra kesesi, karaciğerin alt bölümünde yer alır ve karaciğerin ürettiği safra sıvısını depolar.
  • Safra kesesi koledok kanalı ile 12 parmak bağırsağına bağlıdır. Bu bölgeye besin içeriği geldiğinde safra kesesi ince bağırsağın salgıladığı kolesistokinin hormonu ile uyarılır. Bunun sonucunda safra kesesi safra sıvısını bu bölgeye salgılar.
  • Safra sıvısı içeriğinde safra tuzu, su, kolesterol, fosfolipit, bikarbonat iyonu, bilirubin (Safra pigmenti) ve yağ asitleri vardır. Safra sıvısı enzim içermez.
  • Safra sıvısı yağların mekanik sindirimi (Safra tuzları) üzerinde etkilidir.
  • Safra sıvısı yağ asiti, gliserol ve A, D, E, K vitaminlerinin emilimini kolaylaştırır.
  • Safra sıvısı mideden gelen kimusu (Asidik) bazikleştirir. Bu sayede, ince bağırsak ortamında çalışacak enzimler için uygun pOH ortamı sağlanır.
  • Safra, keskin bir sıvıdır ve bu özelliği sayesinde bağırsaktaki kokuşmayı önler. Bunun yanında safra sıvısı antiseptik özelliği ile zararlı bakterileri etkisiz hale getirir.
  • Safra pigmenti (Bilirubin), görevini tamamlamış alyuvarların hemoglobinlerinin parçalanması sonucu oluşur. Bilirubin, safra sıvısı ile beraber ince bağırsağa geçerek dışkıya renk verir.
  • Safra tuzları kalın bağırsakta ilerlerken emilir ve kan yolu ile tekrar karaciğere iletilir.

sindirim-hormonlari

 

d- Pankreas

  • Pankreas karma bir bezdir. Bu organ midenin alt bölümünde yer alır. 
  • Pankreas, wirsung kanalının son bölümü olan vater kabarcığından ince bağırsağa açılır.
  • Pankreas sekretin ve kolesistokinin hormonları tarafından uyarılarak salgılama yapar.
  • Pankreasın ürettiği pankreas öz suyu amilaz, lipaz, tripsinojen, kimotripsinojen, prokarboksipeptidaz, nükleaz enzimleri ve bunun yanında bikarbonat iyonu içerir.
  • Pankreas, salgıladığı enzimler sayesinde besinleri kimyasal olarak sindirirken, bikarbonat iyonları ince bağırsak ortamının bazikleşmesini sağlar.

oniki-parmak-bagirsagi-sindirim-sistemi

 

Besinlerin kimyasal sindirimi (2019 AYT)

Beslenme yolu ile aldığımız besinler sindirim sistemi organlarında yapıtaşlarına kadar parçalanır. Sindirimin büyük bölümü, sindirim enzimleri sayesinde kimyasal olarak gerçekleşir. Fiziksel sindirim, kimyasal sindirimi kolaylaştırıcı etki yapar.

 

1- Karbonhidratların kimyasal sindirimi

  • Karbonhidratlar, çeşidine göre glikoz, fruktoz veya galaktoza kadar parçalandıklarında sindirimi tamamlanmış olur.
  • Karbonhidratların sindirimi ağızda başlar, ince bağırsakta tamamlanır.
  • Karbonhidratları sindiren enzimlerin ortak adı karbonhidrazdır.

 

a- Ağızda sindirim

  • Tükrükteki amilaz enzimi nişasta veya glikojeni maltoz ve dekstrine (Kısa polisakkarit) dönüştürür.
  • Oluşan maltoz ve dekstrin mideye iletilse de mide ortamında karbonhidratları sindirebilecek bir enzim yoktur.
  • Karbonhidratların sindirimi 12 parmak bağırsağında devam eder.

karbonhidrat-sindirimi

 

b- İnce bağırsakta sindirim

  • Ağızda sindirilemeyen nişasta veya glikojen molekülleri 12 parmak bağırsağına geldiğinde pankreas, içeriğinde amilaz olan öz suyunu bu ortama salgılar. Bunun sonucunda, ağızda sindirilemeyen nişasta veya glikojen, maltoz ve dekstrine dönüşür.
  • 12 parmak bağırsağının sonrasındaki bölümde, ince bağırsak duvarından salgılanan maltaz, dekstrinaz, sükraz ve laktaz enzimleri besin içeriğinde olan ve sindirilmesi gereken karbonhidratları yapıtaşlarına kadar parçalar.

 

2- Proteinlerin kimyasal sindirimi

Ağız ortamında protein sindirimi gerçekleşmez. Proteinlerin sindirimi midede başlar ve ince bağırsakta sona erer.

 

a-Midede sindirim

  • Besin içeriği daha mideye gelmeden çevresel uyaranlarla uyarılan vagus siniri, mide duvarını uyarır ve buradan gastrin hormonu salgılanır.
  • Gastrin hormonu, mideyi mide öz suyunu salgılaması için uyarır. Mide öz suyundaki HCl yine mide tarafından salgılanan inaktif durumdaki pepsinojeni aktif hali olan pepsine (Proteinaz) dönüştürür.
  • Pepsin, proteinin yapısındaki peptit bağlarını koparır ve pepton (Polipeptit) oluşumunu sağlar.

protein-sindirimi

 

b- İnce bağırsakta sindirim

  • Bağırsak ortamında inaktif durumdaki tripsinojen, ince bağırsak tarafından salgılanan enterokinaz (Enteropeptidaz) tarafından tripsine dönüştürülür.
  • Tripsin, pankreas tarafından salgılanan inaktif durumdaki kimotripsinojeni kimotripsine dönüştürür. Tripsin ve kimotripsin mideden gelen polipeptitleri daha küçük polipeptitlere dönüştürür.
  • İncebağırsaktan salgılanan karboksipeptidaz ve aminopeptidaz küçük polipeptitleri dipeptitlere ayrıştırır.
  • Son olarak, incebağırsaktan salgılanan dipeptidazlar dipeptitleri aminoasitlere ayrıştırır. Böylece proteinlerin sindirimi tamamlanmış olur.

 

3- Yağların kimyasal sindirimi

Yağlar ağız ve midede sindirime uğramaz. Yağ içeren besin maddeleri 12 parmak bağırsağına geldiğinde safra kesesinin salgıladığı safra sıvısı tarafından fiziksel (Mekanik) olarak parçalanarak yağ damlacıklarına (Emülasyon) dönüştürülür.

 

yaglarin-sindirimi

 

  • Pankreas öz suyundaki lipaz enzimi safra sıvısı tarafından daha etkin hale getirilir ve lipaz, yağ damlacıklarını yağ asiti ve gliserole dönüştürür. Böylece yağların sindirimi ince bağırsakta başlamış ve yine burada sona ermiş olur.

 

Sindirilen besinlerin emilimi

Sindirim sonucu oluşan besin monomerleri, ince bağırsak villusları tarafından kan ve lenf kılcallarına difüzyon veya aktif taşıma ile aktarılır. Bu olaya emilim denir.

 

besinlerin-emilimi-sindirim-sistemi

  • Ağız ve midede kısmen emilim olsa da emilimin büyük bir bölümü ince bağırsakta gerçekleşir.
  • İnce bağırsaktan emilen besin maddelerinin dolaşım sıvıları tarafından taşınmaları farklı iki yolla gerçekleşir.

emilim

 

Birinci yol

  • İnce bağırsak ortamındaki glikoz, fruktoz, galaktoz, aminoasit, B ve C vitaminleri, su ve minerallerle beraber kan damarı kılcallarına aktarılır (2022 AYT).
  • Bu maddeler, karaciğere giriş yapan damarlardan birisi olan kapı toplardamarı yolu ile karaciğere gönderilir (2022 AYT).
  • Bu maddelerden, glikozun fazlası glikojene ve gerekirse yağa dönüştürülür (2022 AYT).

besinlerin-tasinmasi

 

İkinci yol

  • Yağ asiti ve gliserolün büyük bir bölümü ve A, D, E, K vitaminleri ince bağırsaktan lenf damarı kılcallarına aktarılır.
  • Yağ asiti ve gliseroller villus zarından geçerken tekrar birleşir ve yağa dönüştürülür. Oluşan yağ molekülleri ortamdaki kolesterol molekülleri ile birleştirilerek protein ile sarılır ve şilomikron yapısına dönüştürülür. Daha sonra şilomikronlar lenf damarı kılcallarına aktarılır. 
  • Lenf toplar damarlarına aktarılan şilomikron peke sarnıcına, buradan göğüs kanalı yolu ile sol köprücük altı toplardamarı bölgesinden üst ana toplardamara aktarılarak kan dolaşımına katılmış olur.
  • İnce bağırsaktan lenf kılcallarına aktarılmayan yağ asitleri, kan damarı kılcallarına geçer ve kapı toplardamarı ile karaciğere aktarılır.

ac-tok

 

Sindirim sistemi hastalıkları

 

Gastrit

Gastrit, mide mukozasının incelmesi sonucu zararlı bazı bakterilerin, mide iç yüzeyinde iltihaplanmalara sebep olduğu bir hastalıktır. Gastritin, midede yanma hissi, ağrı şeklinde belirtileri vardır.

 

Ülser

Ülser, helikobakter pilori türü bakterinin mide duvarına yerleşmesi ve bu bölgede yaraların oluşması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Ülser, tedavi edilmeyen gastrit hastalığının ilerlemiş şekli olarak düşünülür.

 

Reflü

Reflü, midenin girişindeki kaslarda ortaya çıkan işlev bozukluğu sonucu, midedeki karışımın yemek borusuna geri gelmesidir. Reflü, yemek borusunda ve ağız içinde tahrişe ve yanma hissine, dişlerde ise çürümelere neden olur.

 

Hemoroit

Hemoroit, anüs bölgesindeki toplardamarlarda meydana gelen genişlemeler sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Kabızlık durumu bu hastalığın görülme sıklığını arttırır. Bu hastalık basur olarak da bilinir.

 

İshal

İshal, kalın bağırsak içeriğindeki suyun yeterince emilip kana geçirilememesi sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. İshal sonucu vücuttan normalden fazla su ve mineral atılır ve bu durum kişide halsizlik belirtilerinin görülmesine sebep olur.

 

Kabızlık

Kabızlık, bağırsak faaliyetlerinin yavaşlaması sonucu su emiliminin normalden fazla olmasıdır. Bu durum dışkının su oranını azaltır ve dışkılamada zorlanmalar görülür. Bol sıvı ve lifli gıdaların tüketimi bu rahatsızlığın giderilmesinde etkilidir. 

 

Sindirim sisteminin sağlıklı yapısının korunması

  • Lif içeriği fazla olan gıdaların tüketilmesi bağırsak faaliyetini olumlu etkilemektedir. Böylece kolon ve rektum kanserlerinin görülme sıklığı azalmaktadır.
  • Diş sağlığını korumak için yeterince fosfor ve flor içeren besinler tüketilmelidir.
  • Gereksiz yere kullanılan antibiyotikler, bağırsak ortamında (Flora) yer alan yararlı bakterilerin azalmasına neden olur.
  • Bağırsak ortamında oluşabilecek zararlı bakteriler iltihaplanmalara ve kolit hastalığına sebep olur.
  • Hepatit virüsü, karaciğer iltihaplanması sonucu sarılık hastalığının ortaya çıkmasına neden olur.
  • Alyuvarların parçalanması sonucu oluşan bilirübinden safra sıvısı üretilir. Karaciğer bu dönüşümü yeterli seviyede yapamayınca karaciğerde bilirübin birikir ve kana karışır. Bu durum göz akının ve derinin sarı renk almasına neden olur.
  • Hepatit virüsü veya bilinçsiz ilaç kullanımı karaciğer yağlanmasına bağlı olarak siroz hastalığının ortaya çıkmasına sebep olur.

 

Konu Testi

Sindirim Sistemi / Doğru – Yanlış

 

Sindirim Sistemi Konu Testi

Ders Videosu

İçindekiler