İçeriğe geç
Anasayfa » sınıflandırma konu anlatımı

sınıflandırma konu anlatımı

Canlıların Sınıflandırılması

Canlıların Sınıflandırılması

  • Canlıların sınıflandırılması, canlıların benzerlik ve farklılıklarına, akrabalık derecelerine göre gruplandırılmasıdır.
  • Sistematik, sınıflandırma bilimi, taksonomi ise uygulanan yöntemdir.
  • Sınıflandırmada amaç doğayı anlamak, türleri ayırt etmek, türlerin akrabalık derecelerini belirlemektir.

1- Yapay sınıflandırma (Suni, ampirik sınıflandırma)

Analog organ: Embriyonik ve filogenetik kökeni farklı, görevi aynı olan organlar.

  • Örneğin böcek (Eklembacaklı) kanadı ile yarasa (Memeli) kanadı.

 

analog-organ-canlilarin-siniflandirilmasi

 

2- Doğal sınıflandırma (Filogenetik sınıflandırma)

Homolog organ: Embriyonik kökeni aynı olan organlar.

  • Örnek; balinanın (Memeli) yüzgeci ile tavşanın (Memeli) ayağı.

 

homolog-organ-canlilarin-siniflandirilmasi

 

  • Filogenetik sınıflandırmada DNA ve protein benzerliği, embriyonik gelişim aşamaları, anatomik ve fizyolojik benzerlikler dikkate alınır.

 

Taksonomik sınıflandırma birimleri (2024 TYT’de soruldu)

  • Canlıların sınıflandırılması konusunun önemli başlıklarından birisi de taksonomik sınıflandırma birimleridir.

 

taksonomik-birimler-canlilarin-siniflandirilmasi

 

Tür (2021 TYT’de soruldu)

  • Tür, çiftleştiklerinde kısır olmayan (Katır kısır olduğundan tür olarak kabul edilmez) yavru verebilen canlılar topluluğudur.
  • Aynı türün sağlıklı bireyleri aynı sayıda kromozoma sahiptir.
  • Farklı türlerin aynı kromozom sayısına sahip olması mümkündür.
  • Aynı türde olan iki bireyin diğer tüm taksonomik basamakları da aynıdır.
  • Örneğin böcek takımında yer alan karınca ve arı aynı sınıf, şube ve alemdedir.
  • Embriyonik gelişim sürecinde canlının önce içinde olduğu alem ile ilgili özellikler ortaya çıkar ve bu sıralama türe doğru devam eder (Genelden özele).
  • Aynı taksonomik basamakta yer alan farklı grupların birey sayısı farklı olabilir (2020 TYT’de soruldu).

 

İkili (Binomial) adlandırma sistemi

  • İkili adlandırma yönteminde ilk sözcük canlının cinsini belirtir.
  • İkinci sözcük tanımlayıcıdır (Sıfat gibi).
  • Cins adının ilk harfi büyüktür.
  • Farklı iki canlının latince adlandırılmasında ikinci kelimelerinin aynı olması bu iki canlının yakın akraba olduğunu göstermez.
  • Örneğin Morus alba (Beyaz dut) kapalı tohumlu bir bitki iken, Pinus alba (Beyaz çam) açık tohumlu bir bitkidir.

 

canlilarin-siniflari

 

Prokaryotik canlılar

  • Canlıların sınıflandırılması yapılırken hücre yapısı dikkate alınır.
  • Prokaryotik canlıların tamamı tek hücreli ve çeperlidir.
  • Bu tür canlılar çekirdek ve zarlı organele sahip değildir.

 

Bakteri (2023 TYT’de soruldu)

  • Bakteriler, dünyada çeşiti ve sayısı en fazla olan canlı grubudur.
  • Bakteriler şekline, hücresel solunum biçimine, beslenme tipine, hastalık yapıp yapmamasına göre sınıflandırılır.
  • Bakteriler şekil bakımından küre, çubuk, virgül veya spiral görünümlüdür.

 

bakteri-arke

 

  • Bakteriler peptidoglikan (Protein ve polisakkarit) yapılı çepere sahiptir.
  • Bazı bakterilerde hücre duvarının dışında, polisakkaritten oluşmuş koruyucu bir kapsül bulunur.
  • Bakterilerin, ökaryotik canlıların sahip olduğu genden daha az gene sahip halkasal DNA’sı vardır.
  • Söz konusu DNA çekirdek alanında yer alır.
  • Bakterilerin bazı çeşitlerinde halkasal yapılı plazmit vardır.
  • Plazmit, bakterinin antibiyotiğe karşı direnç kazanmasını sağlar.
  • Plazmit, bakterinin çoğalmasında etkili değildir.
  • Pilus (Hücre zarı çıkıntıları) sayesinde bakteriler tutunma, haberleşme ve gen aktarımı gibi faaliyetleri yerine getirebilir.
  • Bazı bakterilerde kamçı vardır.
  • Bakterilerin bazı türleri canlılarda çeşitli hastalıklara sebep olur (Patojen).
  • Bakterilerin faydalı veya zararlı (Parazit), ototrof (Fotosentetik veya kemosentetik) veya heterotrof beslenen türleri vardır.
  • Bakteriler glikozu, hücrelerinde glikojen şeklinde depolar.
  • Bakterilerin ayrıştırıcı (Saprofit) türleri, hücre dışı sindirim yaparak organik maddeleri inorganiğe çevirir.
  • Bu faaliyetleri sayesinde madde döngüsünde etkili olurlar.
  • Bakteriler hücre dışı sindirim enzimlerini translokaz denen taşıyıcı proteinlerle hücre dışına gönderir.
  • Bakteriler oksijenli solunum (Mezozom ?) veya fermantasyonla (Son ürün laktik asit ya da etil alkol) ihtiyaç duydukları enerjiyi üretir.
  • Bakterilerin bazı türleri endospor oluşturarak olumsuz çevre şartlarından kendilerini korur.
  • Ortam şartları normale döndüğünde endospor, bakterinin ihtiyacı kalmadığından parçalanır.
  • Bakteriler gerçek bir mitoz bölünme olmayan basit bölünme ile enine bölünerek çoğalır.
  • Plazmit yardımı ile iki bakteri arasında tek yönlü gen transferi (Konjugasyon) gerçekleşir.
  • Konjugasyon sonucu bakteri sayısı artmadığından, bu olay bir çoğalma olarak kabul edilmez.

 

konjugasyon

 

Bakterilerin biyolojik ve ekonomik önemi

  • Bakterilerin fotosentetik türleri atmosfere oksijen veya serbest azot verir.
  • Bazı bakteriler güçlü enzimleri ile doğal veya sentetik atıkları parçalar (Biyoremediasyon).
  • Aynı zamanda bakteriler biyoteknolojik çalışmalarda kullanılır.
  • Bakteriler ilaç, kozmetik, kimya sektöründe kullanılabilir.
  • Bakterilerin aşı üretiminde, yoğurt mayalanmasında (2019 TYT’de soruldu) kullanılan, kanser tedavisinde etkili olan türleri vardır.
  • Bakterilerin bazı türleri geviş getiren etoburların selülozu sindirebilmelerini sağlar.
  • Bakterilerin insan kalın bağırsağında B ve K vitamini üreten türleri vardır.
  • Mayalanma yapan bakteri türleri yoğurt, sirke, turşu yapımında kullanılır.

 

Arke

  • Arkeler ekstrem (Çok sıcak, çok soğuk, yüksek veya düşük pH, aşırı tuzlu ortam) koşullara dayanıklı canlılardır.
  • Arkelerin bu özelliği, hücre zarı (Yağ moleküllerinde ester bağı bulunmaz, dallı yapıdadır) yapılarının diğer canlılardan farklı olmasından kaynaklanır.
  • Arkeler halkasal DNA’ya sahiptir (Histon proteini var).
  • Arkeler konjugasyon yapabilir.
  • Arkeler antibiyotikten etkilenmez.
  • Arkeler sahte (Pseudo) peptidoglikan yapılı çepere sahiptir.

 

arkeler

 

  • Arkelerin çoğu kemosentez yapabilir.
  • Fotosentetik arke türü bulumamaktadır.
  • Bazı halofilik (Tuzcul) arke türleri özel enzimleri ile ışık enerjisinden yararlanabilir.
  • Arkelerin hastalık yapıcı, saprofit veya endospor üretebilen türleri yoktur.
  • Arkelerin bazı türleri geviş getiren otçulların bağırsaklarında yaşar ve metan gazı üretir (Metanojen tür, zorunlu anaerob).
  • Bazı arke türleri azot (Denitrifikasyon yapabilir, nitrifikasyon yapamaz) ve karbon döngüsünde etkilidir.
  • Arkelerin bazı türleri düşük kaliteli metallerin zenginleştirilmesinde kullanılır.

 

Ökaryotik Canlılar

Protistalar (2023 TYT’de soruldu

  • Canlıların sınıflandırılması konusunun bir diğer başlığı protistalardır.
  • Protistalar en basit yapılı ökaryotik canlılardır.
  • Protistaların çoğu sucul, nemli ortamlarda veya bazı omurgalı türlerin vücudunda yaşamaktadır.
  • Amip, paramesyum, alg (Fotosentetik, fitoplankton), cıvık mantareper yok, amipsi hareket eder, gerçek mantar değil) protista çeşitleridir.
  • Protistaların heterotrof, ototrof, hem heterotrof hem ototrof beslenen türleri vardır.
  • Protistaların ayrıştırıcı, parazit veya üretici (Kloroplastlı) türlerine rastlanır.
  • Protistalar türüne göre sil, kamçı veya yalancı ayak yardımı ile hareket eder.

 

protista

 

  • Protistaların bazı türlerinde inorganik yapılı iç iskelet vardır.
  • Tatlı suda yaşayan protistalarda, hücreye giren fazla suyun atılmasını sağlayan kontraktil koful bulunur.
  • Paramesyum gibi çok çekirdekli protistalarda konjugasyon ile çoğalma gerçekleşir.
  • Protistalar, endositozla aldıkları maddeleri hücre içinde sindirebilirler.
  • Alglerin bazı çeşitlerinde kolonilere (Çok hücreli) rastlanılır (Volvox, pandorina).

 

koloni

 

  • Protistaların ayrıştırıcı (Cıvık mantar), fotosentetik (Fitoplankton), hastalık yapıcı (Plazmodyum, sıtma hastalığı) türleri vardır.
  • Protistaların aynı zamanda antibiyotik üretiminde ve kozmetik alanında kullanılan türleri vardır.

 

Bitkiler

  • Canlıların sınıflandırılması yapılırken dikkate alınması gereken bir diğer canlı grubu da bitkilerdir.
  • Bitkiler çok hücreli, fotosentez yapabilen, gelişmiş yapılı canlılardır.
  • Bitkiler hücrelerindeki glikozu nişasta şeklinde depolar.
  • Bitkiler selüloz yapılı hücre duvarına sahiptir.
  • Bitkilerin bazı parazit türlerinde (Canavar otu) kloroplast yoktur (Buna bağlı olarak klorofil de yoktur).
  • Bitkilerde sinir doku yoktur.
  • Bitkilerin çöl ortamına uyum sağlamış türleri  iğne yapraklı olup gövdeleri su biriktirebilecek şekilde uyum sağlamıştır (Kaktüs).
  • Bitkilerin toprak üstü bölümleri sürgün, toprak altı bölümleri ise kök sistemi adını alır. 
  • Bitkiler kök, gövde ve yaprakları ile eşeysiz (Vejetatif), tohum, çiçek, meyve gibi kısımları ile de eşeyli üreme gerçekleştirir.
  • Bitkiler pasif hareket eder.
  • Bitkilerin çok yıllık türleri yaşam boyu büyür.

 

cicek-yapisi

 

a- Tohumsuz bitkiler

  • Tohumsuz bitkilerin damarsız (Kara yosunu), damarlı (Eğrelti) türleri vardır.
  • Tohumsuz bitkiler sporla çoğalır ve bu tür bitkiler basit yapılı (Rizom) köklere sahiptir.

 

tohumsuz-bitki

 

b- Tohumlu bitkiler

  • Tohumlu bitkilerin açık (Çam, kozalaklı) veya kapalı tohumlu türleri vardır.
  • Kapalı tohumlu bitkilerin tek (Tahıllar) veya çift çenekli (Fasülye, elma) olanları vardır.

 

acik-tohumlu

 

kapali-tohumlu

 

 

acik-kapali-tohum

 

Mantarlar (Fungi) (2022 TYT’de soruldu)

  • Canlıların sınıflandırılması konusunun bir diğer önemli grubu da mantarlardır.
  • Mantarların çoğu çok hücrelidir (Maya mantarı tek hücreli).
  • Mantarların çok çekirdekli hücrelere sahip türleri vardır.
  • Mantarlar daha çok nemli ortamlarda yaşar.
  • Mantarların bazı türleri ayrıştırıcıdır.
  • Parazit olan mantarlar (Saçkıran) da vardır.
  • Mantarlar kitin yapılı hücre çeperine sahiptir.

 

manta-fungi-canlilarin-siniflandirilmasi

 

  • Mantarlar genelde sporla çoğalır. Buna karşılık mantarların bölünerek (Tek hücreli) veya tomurcukla çoğalan türleri de vardır.
  • Mantarlarda meyve, çiçek ve yaprak yoktur.
  • Mantarlar glikojen depolar (Moleküler verilere göre hayvanlar alemine daha yakındır).
  • Mantarlar hiflere sahiptir ve hiflerin birleşmesi ile miselyumlar oluşur.
  • Miselyum mantarın tutunması, yayılması ve beslenmesinde etkilidir.
  • Mantarların bazı türleri bitki köklerine yerleşerek bitkinin topraktan daha çok madde alabilmesini sağlar (Mikoriza).
  • Buna karşılık bitki mantara organik besin sağlar (Mutualizm).
  • Doğada zehirli madde üreten mantarlar da vardır.

Mantarların ekonomik önemi

  • Mantarlar ekmek, antibiyotik, ilaç, deterjan üretiminde kullanılır.
  • Örneğin küf mantarlarından üretilen antibiyotik bakterilere karşı kullanılır (Penisilin).
  • Maya mantarları hamurun mayalanmasını sağlar.
  • Zehirsiz şapkalı mantarların protein, B vitamini ve mineralinden yararlanılır.
  • Mantar + alg (mutualist) = liken

 

liken

 

Hayvanlar

  • Canlıların sınıflandırılması konusunda en çok dikkate alınması gereken başlık hayvanlardır.
  • Hayvanlar ökaryotik ve çok hücreli canlılardır.
  • Tüm hayvan türleri heterotrof beslenir. Hayvan türlerinin çoğu aktif hareket eder.
  • Hayvansal canlıların hücrelerinde çeper yoktur.
  • Hayvanların çoğu eşeyli çoğalır.

1- Omurgasızlar

  • Omurgasızlar şubesinin çoğunda dış iskelet vardır (Organik veya inorganik yapılı).
  • Omurgasızlar kemik veya kıkırdak yapılı iç iskelet veya omurgaya sahip değildir.
  • Omurgasızların sinir şeridi karın bölgesindedir.
  • Omurgalıların suda veya karada yaşayan türleri vardır.
  • Omurgasızların eşeyli veya eşeysiz (tomurcuklanma, rejenerasyonla) çoğalanları vardır.

a- Süngerler

  • Süngerlerin sistemleri yoktur.
  • Bu canlıların çoğu denizde yaşar.
  • Süngerler gözenekleri ile gaz alışverişi, beslenme ve boşaltım yapar.
  • Süngerlerin inorganik yapılı iç iskeletleri vardır.
  • Süngerler eşeyli veya eşeysiz çoğalır.
  • Süngerlerin çoğu hermafrodittir (Çift eşeyli).
  • Süngerler aktif hareket edemez.
  • Süngerlerin rejenerasyon yetenekleri gelişmiştir.
  • Süngerlerin ekonomik değerleri de vardır.

 

sunger

 

b- Sölenterler

  • Sölenter türü olan mercan sabit, denizanası ise yüzücüdür.
  • Sölenterlerde ağız ve anüs aynı açıklıktan açılır.
  • Sölenterlerde kas, sinir doku (Canlılarda ilk) ve üreme organları vardır.
  • Sölenterlerde solunum ve boşaltım sistemleri yoktur.
  • Sölenterler tomurcuklanma ile veya metagenezle (Eşeysiz üremenin eşeyli üremeyi takip ettiği çoğalma şekli) çoğalır.

 

solenter

 

c- Solucanlar

  • Solucanlarda doku ve organ farklılaşması vardır.
  • Solucanların derileri nemlidir ve bu sayede solucanlar deri solunumu (Karada) yapar.
  • Suda yaşayan solucanlar solungaç solunumu yapar.
  • Solucanlar boşaltım yolu ile amonyak atarlar.
  • Solucanların parazit türleri vardır.
  • Solucanlar eşeyli ya da rejenerasyonla eşeysiz çoğalır.
  • Planarya, sülük, toprak solucanı (Kapalı dolaşıma sahip) solucanlara örnek türlerdir.

 

solucan

 

d- Yumuşakçalar

  • Yumuşakçalar, eklembacaklılardan sonra ikinci en büyük omurgasız sınıfıdır.
  • Yumuşakçalar eşeyli çoğalır.
  • Yumuşakçalar tuzlu su, tatlı su veya karada yaşar.
  • Suda yaşayan yumuşakçalar solungaç solunumu yapar (Midye, ahtapot).
  • Yumuşakçaların çoğunda açık dolaşım (Dolaşım sıvısının kanal dışına çıkabilmesi) vardır.
  • Ahtapot, kalamar, mürekkep balığı gibi türlerinde kapalı dolaşım vardır.

 

yumusakca

 

e- Eklembacaklılar

  • Eklembacaklılar karasal yaşama uyum sağlamıştır.
  • Kitin yapılı dış iskeletleri eklembacaklıların iç organlarını korur.
  • Eklembacaklıların embriyonal dönemlerinde başkalaşım (Metamorfoz) gerçekleşir.
  • Kanat yapısı, hayvanlarda ilk defa böcek takımında görülür.

 

eklembacakli-canlilarin-siniflandirilmasi

 

  • Eklembacaklıların çoğu trake solunumu yapar.
  • Örümceklerde kitapsı akciğer vardır.
  • Bu canlıların suda yaşayanlarında solungaç vardır.
  • Eklembacaklıların dolaşım sıvısında gaz taşıyan pigment yoktur.
  • Eklembacaklıların tamamında açık dolaşım vardır.
  • Eklembacaklılar malpighi tüpleri ile ürik asit atar.
  • Eklembacaklılar ayrı eşeylidir ve bu canlılarda iç döllenme, dış gelişme vardır.

Böcek

  • Böceklerin vücutları üç bölümden (Baş, gövde, karın) oluşur.
  • Böcekler trake solunumu (İçinde dolaşım sıvısı olmayan borucuk sistemi) yapar.
  • Böceklerde metamorfoz (Başkalaşım) gerçekleşir.
  • Böceklerin vücutlarında üç çift ayak, bir çift anten ve kanat vardır.

 

bocek-canlilarin-siniflandirilmasi

 

f- Derisidikenliler

  • Derisidikenlilerin tamamı suda yaşar.
  • Derisidikenliler en gelişmiş omurgasız (İnorganik yapılı iç iskelete sahiptir) sınıfıdır.
  • Derisidikenliler destek ve koruma yapan dikenlere sahiptir.
  • Derisidikenliler solungaç solunumu yapar.
  • Derisidikenliler su damar sistemi ile hareket, solunum, beslenme ve boşaltım yapar.
  • Derisidikenliler eşeyli veya rejenerasyonla (Yenilenme) eşeysiz çoğalır.

 

derisidikenli

 

Kordalılar

  • Kordalılar, ilkel kordalılar ve omurgalılar şeklinde ikiye ayrılır.

 

2- Omurgalılar

  • Canlıların sınıflandırılması konusunun en önemli başlığı omurgalılardır.
  • Omurgalıların bölgesinde sinir kordonu ve omurga vardır.
  • Omurgalılar kıkırdak veya kemikten yapılmış bir iskelete sahiptir.
  • Omurgalıların tamamında kapalı dolaşım (Dolaşım sıvısı damar dışına çıkmaz) vardır.
  • Omurgalıların sindirim sistemleri ağızla başlayıp anüs ile biter.
  • Omurgalıların suda yaşayanları solungaç, karada yaşayanları ise akciğer solunumu yapar.
  • Tüm omurgalıların solunum pigmenti kırmızı renkli hemoglobindir.
  • Omurgalılar besinlerini katı parçalar halinde alır (Holozoik beslenme).
  • Tüm omurgalıların boşaltım organları böbrektir.
  • Memeliler haricinde omurgalılarda kloak (Boşaltım ve sindirim açıklığı ortak) açıklığı vardır.
  • Omurgalıların boşaltım atıkları amonyak, üre veya ürik asittir.
  • Omurgalıların tamamı eşeyli çoğalır.

 

a- Balıklar

  • Balık sınıfının türleri çenesiz, kıkırdaklı ve kemikli balıklar şeklinde üçe ayrılır.
  • Balıklar tatlı su ya da tuzlu suda yaşar.
  • Balıkların vücutları pullarla örtülüdür (Kemikli balıklar). Buna karşılık köpekbalığı, vatoz gibi türlerin derileri pullu değildir.
  • Köpekbalığı, vatoz gibi balık türlerinin iç iskeleti kıkırdaktan oluşsa da diğer balık türlerinde kemik yapılı iç iskelet vardır.

 

kikirdakli-balik

 

Balıklarda solunum sistemi

  • Balıklar solungaç solunumu yapar ve bundan dolayı sudaki çözünmüş oksijeni kullanırlar.
  • Soğuk suda oksijen daha çok çözündüğünden bu ortamda yaşayan balıklar daha iri ve hareketlidir.
  • Kemikli balıklar sahip oldukları hava keseleri sayesinde suda batmaz ve bu sayede suyun farklı seviyelerinde durabilirler (Hava kesesine sahip olmadıklarından köpekbalıkları devamlı yüzmek zorundadır).

Balıklarda dolaşım sistemi

  • Balıkların kalpleri iki odacıklıdır (Bir kulakçık, bir karıncık).
  • Balıkların kalbinde sadece kirli kan bulunur.
  • Bunun sonucu olarak balıkların kalbi vücuda kirli kan pompalar.
  • Bundan dolayı balıklar soğukkanlı canlılardır.
  • Balıklar küçük kan dolaşımına sahip değildir.

 

balik-canlilarin-siniflandirilmasi

 

Balıklarda boşaltım sistemi

  • Balıkların azotlu boşaltım ürünleri amonyaktır.

Balıklarda üreme sistemi

  • Köpekbalığı gibi bazı türler hariç (İç döllenme) balıklarda dış döllenme, dış gelişme vardır.

 

b- İki yaşamlılar veya Amfibia

İki yaşamlılarda solunum sistemi

  • İki yaşamlılar larva döneminde solungaç, ergin dönemde akciğer ve deri solunumu yapar.
  • Bundan dolayı kurbağaların erginlerinin derileri devamlı nemlidir.

 

amfibi-kurbaga-iki-yasamlilar

 

İki yaşamlılarda dolaşım sistemi

  • İki yaşamlılar iki kulakçık, bir karıncıklı (Perdesiz) kalbe sahiptir.
  • İki yaşamlılarda temiz ve kirli kan vücuda karışmış şekilde verildiğinden iki yaşamlılar soğukkanlı canlılardır.
  • İki yaşamlılar kış uykusuna yatar.

İki yaşamlılarda boşaltım sistemi

  • İki yaşamlılar larva döneminde amonyak, ergin dönemde üre atımı yapar.

İki yaşamlılarda üreme sistemi

  • İki yaşamlılar ayrı eşeylidir.
  • İki yaşamlılarda dış dölllenme ve dış gelişme (Suda) gerçekleşir.
  • İki yaşamlılar, yumurtadan larva olarak çıkar ve daha sonra başkalaşıma (Metamorfoz) uğrayarak ergin hale dönüşür.

 

c- Sürüngenler

  • Sürüngenler karasal yaşama uyum sağlayan ilk omurgalı grubudur.
  • Sürüngenlerin vücutları keratin pullarla kaplıdır.
  • Bazı sürüngen türlerinde belirli zamanlarda deri değişimi (Kertenkele ve yılan) gerçekleşir.

 

surungenler

 

Sürüngenlerde solunum sistemi

  • Sürüngenlerin tamamı akciğer solunumu yapar (Deri solunumu yapamaz).

Sürüngenlerde dolaşım sistemi

  • Sürüngenler bir karıncıklı (Yarım perdeli) ve iki kulakçıklı kalbe sahiptir.
  • Karıncıktaki yarım perde temiz ve kirli kanın karışmasını tamamen engelleyemediğinden sürüngenlerin vücudunda kan karışık olarak dolaşır.
  • Kanları karışık dolaştığı için sürüngenler soğukkanlı canlılardır.
  • Timsahların kalbi birbirinden bağımsız dört odacıktan oluşur.
  • Bu canlılarda normalde temiz ve kirli kan karışmaz.
  • Kalp çıkışındaki panizza kanalı su altında kapanarak temiz ve kirli kanın karışmasına sebep olur.

Sürüngenlerde boşaltım sistemi

  • Sürüngenlerin azotlu boşaltım ürünü ürik asittir.

Sürüngenlerde üreme sistemi

  • Sürüngenler ayrı eşeylidir.
  • Sürüngenlerde iç döllenme ve dış gelişme görülür.
  • Sürüngenler yumurtlayarak çoğalır.
  • Sürüngenlerde yavru bakımı yoktur.

 

d- Kuşlar

  • Kuşlar uçma yeteneğine sahip ilk omurgalı grubudur.
  • Kuşların dişleri ve tükürük bezleri yoktur.
  • Buna karşılık taşlık, dişlerin ve tükürüğün yerine mekanik sindirim yapar. 
  • Kuşlarda gaga oluşumu vardır.
  • Türün beslenme şekline göre gaga yapıları değişkenlik gösterir.
  • Kuşların vücutları tüylerle kaplıdır (2018 TYT’de soruldu).
  • Kuşların uzun kemiklerinin içi boştur.
  • Kuşların koku duyuları körelmiş, buna karşılık görme, işitme duyuları gelişmiştir.
  • Göç eden çok sayıda kuş turu vardır.

 

kus-canlilarin-siniflandirilmasi

 

Kuşlarda solunum sistemi

  • Kuşlar akciğer solunumu (Hava keseleri var) yapar. 
  • Kuşların derilerinde salgı bezi olmadığından derileri kurudur ve bu yüzden kuşlar deri solunumu yapamaz

Kuşlarda dolaşım sistemi

  • Kuşların kalbi dört odacıklıdır.
  • Kuşlarda temiz ve kirli kan ayrı dolaşır.
  • Bundan dolayı kuşlar sıcakkanlı canlılardır.

Kuşlarda boşaltım sistemi

  • Kuşların azotlu boşaltım ürünü ürik asittir.

Kuşlarda üreme sistemi

  • Kuşlar ayrı eşeylidir.
  • Kuşlarda iç döllenme ve dış gelişme görülür.
  • Kuşlar yumurtlayarak (Sert kabuklu) çoğalır.
  • Kuşlarda yuva yapma, kuluçkaya yatma, yavru bakımı (Kısmi) vardır.

 

 e- Memeliler

  • Suda yaşayan türleri hariç memelilerin vücutları kıllarla kaplıdır.

 

memeli-canlilarin-siniflandirilmasi

 

Memelilerde solunum sistemi

  • Memeliler akciğer solunumu yapar.
  • Memelilerin akciğerinde alveol vardır.
  • Memeliler diyaframları sayesinde soluk alır.

Memelilerde dolaşım sistemi

  • Memelilerin kalpleri iki kulakçık ve iki karıncıktan oluşur.
  • Memelilerde temiz ve kirli kan ayrı dolaşır.
  • Bundan dolayı memeliler sıcakkanlı canlılardır.
  • Memelilerin olgun alyuvarları çekirdeksizdir.
  • Bu özellikleri sayesinde memelilerin kanı daha fazla oksijen taşır.

 

plasentali-memeli-canlilarin-siniflandirilmasi

 

Memelilerde boşaltım sistemi

  • Memelilerin azotlu boşaltım ürünü üredir.
  • Memelilerin sindirim ve boşaltım kanalları vücut dışına birbirinden ayrı kanallarla (Anüs ve üretra) açılır.

Memelilerde üreme sistemi

  • Memelilerin dişilerinde süt bezleri vardır (Yavrularını sütle besler).
  • Memelilerde yavru bakımı vardır.
  • Memelilerin çoğunda iç döllenme ve iç gelişme vardır (Plasentalı).
  • Memeliler plasentalı (Yarasa, balina, kirpi, yunus balığı), keseli (Gelişim rahim dışında tamamlanır. Kanguru) ve gagalı (Yumurtlar. Platipus) şeklinde üç gruptan oluşur.

 

ornitorenk_kanguru

 

Virüs

  • Canlıların sınıflandırılması konusunun istisnai örneği virüslerdir.
  • Virüs kelimesi zehir anlamına gelir ve virüslerin tamamı zararlıdır.
  • Virüsler biyolojik varlıklardır fakat hiçbir canlı alemine dahil değildirler (Canlı cansız arası geçiş formu).
  • Virüsler protein kılıfla sarılı DNA veya RNA’ya (Genom) sahiptir (Nükleoprotein).
  • Virüsler metabolik aktiviteye sahip değildir.
  • Virüsler yalnızca canlı bir hücreye girerek çoğalabilir (Zorunlu hücre içi parazit).
  • Virüsler cansız (Hücre dışı) ortamda kristalleşir.
  • Enfekte edebileceği hücre tipi virüse özeldir.
  • Örneğin kuduz virüsü sinir hücrelerini enfekte eder.
  • Virüsler radyasyon, düşük pH derecesi, yüksek sıcaklık değişimleri ve zararlı kimyasallardan olumsuz etkilenir.
  • Enzim sistemleri olmadığından virüsler antibiyotikten etkilenmez.
  • Virüsler mutasyona uğrar ve hızlı form değiştirir.
  • Hücreler, virüslere karşı korunma amaçlı interferon madde salgılar.
  • Kuduz, grip, uçuk, hepatit-b virüs kaynaklı hastalıklardır.

 

virus-yapisi-canlilarin-siniflandirilmasi

 

 

1- Virüslerin cansızlık özellikleri özellikleri

  • Virüsler hücresel solunum (ATP üretimi), beslenme, boşaltım gibi temel metabolik faaliyetleri gerçekleştiremez.
  • Virüsler enzim üretemez.
  • Virüsler hücre dışında kristal haldedir.
  • Virüsler hücresel yapıya sahip değildir.

2- Virüslerin canlılık özellikleri

  • Virüsler, yapılarında DNA veya RNA taşır.
  • Virüsler çoğalır (Hücre içinde).
  • Virüslerin kullandığı çeşitli enzimler vardır.
  • Virüsler girdikleri hücrenin DNA’sını kullanarak bu hücreye kendilerine uygun mRNA ürettirir.
  • Virüsler girdikleri hücrenin ribozom, tRNA, ATP, nükleotit ve aminoasitlerini kullanır.

 

Virüs kaynaklı hastalıklar

  • Grip, nezle, kızamık, covid-19, hepatit-b, uçuk, AIDS.

 

litik-dongu

 

 

lizogenik-dongu

 

 

Konu Testi