Canlıların Sınıflandırılması
Canlıların Sınıflandırılması
- Canlıların sınıflandırılması, canlıların benzerlik ve farklılıklarına, akrabalık derecelerine göre gruplandırılmasıdır.
- Sistematik, sınıflandırma bilimi, taksonomi ise uygulanan yöntemdir.
- Sınıflandırmada amaç doğayı anlamak, türleri ayırt etmek, türlerin akrabalık derecelerini belirlemektir.
1- Yapay sınıflandırma (Suni, ampirik sınıflandırma)
Analog organ: Embriyonik ve filogenetik kökeni farklı, görevi aynı olan organlar.
- Örneğin böcek (Eklembacaklı) kanadı ile yarasa (Memeli) kanadı.
2- Doğal sınıflandırma (Filogenetik sınıflandırma)
Homolog organ: Embriyonik kökeni aynı olan organlar.
- Örnek; balinanın (Memeli) yüzgeci ile tavşanın (Memeli) ayağı.
Filogenetik sınıflandırmada DNA ve protein benzerliği, embriyonik gelişim aşamaları, anatomik ve fizyolojik benzerlikler dikkate alınır.
Taksonomik sınıflandırma birimleri (2024 TYT’de soruldu)
- Canlıların sınıflandırılması konusunun önemli başlıklarından birisi de taksonomik sınıflandırma birimleridir.
Tür (2021 TYT’de soruldu)
- Tür, çiftleştiklerinde kısır olmayan (Katır kısır olduğundan tür olarak kabul edilmez) yavru verebilen canlılar topluluğudur.
- Aynı türün sağlıklı bireyleri aynı sayıda kromozoma sahiptir.
- Farklı türlerin aynı kromozom sayısına sahip olması mümkündür.
- Aynı türde olan iki bireyin diğer tüm taksonomik basamakları da aynıdır.
- Örneğin böcek takımında yer alan karınca ve arı aynı sınıf, şube ve alemdedir.
- Embriyonik gelişim sürecinde canlının önce içinde olduğu alem ile ilgili özellikler ortaya çıkar ve bu sıralama türe doğru devam eder (Genelden özele).
- Aynı taksonomik basamakta yer alan farklı grupların birey sayısı farklı olabilir (2020 TYT’de soruldu).
İkili (Binomial) adlandırma sistemi
- İkili adlandırma yönteminde ilk sözcük canlının cinsini belirtir.
- İkinci sözcük tanımlayıcıdır (Sıfat gibi).
- Cins adının ilk harfi büyüktür.
- Farklı iki canlının latince adlandırılmasında ikinci kelimelerinin aynı olması bu iki canlının yakın akraba olduğunu göstermez.
- Örneğin Morus alba (Beyaz dut) kapalı tohumlu bir bitki iken, Pinus alba (Beyaz çam) açık tohumlu bir bitkidir.
Prokaryotik canlılar
- Canlıların sınıflandırılması yapılırken hücre yapısı dikkate alınır.
- Prokaryotik canlıların tamamı tek hücreli ve çeperlidir.
- Bu tür canlılar çekirdek ve zarlı organele sahip değildir.
Bakteri (2023 TYT’de soruldu)
- Bakteriler, dünyada çeşiti ve sayısı en fazla olan canlı grubudur.
- Bakteriler şekline, hücresel solunum biçimine, beslenme tipine, hastalık yapıp yapmamasına göre sınıflandırılır.
- Bakteriler şekil bakımından küre, çubuk, virgül veya spiral görünümlüdür.
- Bakteriler peptidoglikan (Protein ve polisakkarit) yapılı çepere sahiptir.
- Bazı bakterilerde hücre duvarının dışında, polisakkaritten oluşmuş koruyucu bir kapsül bulunur.
- Bakterilerin, ökaryotik canlıların sahip olduğu genden daha az gene sahip halkasal DNA’sı vardır.
- Söz konusu DNA çekirdek alanında yer alır.
- Bakterilerin bazı çeşitlerinde halkasal yapılı plazmit vardır.
- Plazmit, bakterinin antibiyotiğe karşı direnç kazanmasını sağlar.
- Plazmit, bakterinin çoğalmasında etkili değildir.
- Pilus (Hücre zarı çıkıntıları) sayesinde bakteriler tutunma, haberleşme ve gen aktarımı gibi faaliyetleri yerine getirebilir.
- Bazı bakterilerde kamçı vardır.
- Bakterilerin bazı türleri canlılarda çeşitli hastalıklara sebep olur (Patojen).
- Bakterilerin faydalı veya zararlı (Parazit), ototrof (Fotosentetik veya kemosentetik) veya heterotrof beslenen türleri vardır.
- Bakteriler glikozu, hücrelerinde glikojen şeklinde depolar.
- Bakterilerin ayrıştırıcı (Saprofit) türleri, hücre dışı sindirim yaparak organik maddeleri inorganiğe çevirir.
- Bu faaliyetleri sayesinde madde döngüsünde etkili olurlar.
- Bakteriler hücre dışı sindirim enzimlerini translokaz denen taşıyıcı proteinlerle hücre dışına gönderir.
- Bakteriler oksijenli solunum (Mezozom ?) veya fermantasyonla (Son ürün laktik asit ya da etil alkol) ihtiyaç duydukları enerjiyi üretir.
- Bakterilerin bazı türleri endospor oluşturarak olumsuz çevre şartlarından kendilerini korur.
- Ortam şartları normale döndüğünde endospor, bakterinin ihtiyacı kalmadığından parçalanır.
- Bakteriler gerçek bir mitoz bölünme olmayan basit bölünme ile enine bölünerek çoğalır.
- Plazmit yardımı ile iki bakteri arasında tek yönlü gen transferi (Konjugasyon) gerçekleşir.
- Konjugasyon sonucu bakteri sayısı artmadığından, bu olay bir çoğalma olarak kabul edilmez.
Bakterilerin biyolojik ve ekonomik önemi
- Bakterilerin fotosentetik türleri atmosfere oksijen veya serbest azot verir.
- Bazı bakteriler güçlü enzimleri ile doğal veya sentetik atıkları parçalar (Biyoremediasyon).
- Aynı zamanda bakteriler biyoteknolojik çalışmalarda kullanılır.
- Bakteriler ilaç, kozmetik, kimya sektöründe kullanılabilir.
- Bakterilerin aşı üretiminde, yoğurt mayalanmasında (2019 TYT’de soruldu) kullanılan, kanser tedavisinde etkili olan türleri vardır.
- Bakterilerin bazı türleri geviş getiren etoburların selülozu sindirebilmelerini sağlar.
- Bakterilerin insan kalın bağırsağında B ve K vitamini üreten türleri vardır.
- Mayalanma yapan bakteri türleri yoğurt, sirke, turşu yapımında kullanılır.
Arke
- Arkeler ekstrem (Çok sıcak, çok soğuk, yüksek veya düşük pH, aşırı tuzlu ortam) koşullara dayanıklı canlılardır.
- Arkelerin bu özelliği, hücre zarı (Yağ moleküllerinde ester bağı bulunmaz, dallı yapıdadır) yapılarının diğer canlılardan farklı olmasından kaynaklanır.
- Arkeler halkasal DNA’ya sahiptir (Histon proteini var).
- Arkeler konjugasyon yapabilir.
- Arkeler antibiyotikten etkilenmez.
- Arkeler sahte (Pseudo) peptidoglikan yapılı çepere sahiptir.
- Arkelerin çoğu kemosentez yapabilir.
- Fotosentetik arke türü bulumamaktadır.
- Bazı halofilik (Tuzcul) arke türleri özel enzimleri ile ışık enerjisinden yararlanabilir.
- Arkelerin hastalık yapıcı, saprofit veya endospor üretebilen türleri yoktur.
- Arkelerin bazı türleri geviş getiren otçulların bağırsaklarında yaşar ve metan gazı üretir (Metanojen tür, zorunlu anaerob).
- Bazı arke türleri azot (Denitrifikasyon yapabilir, nitrifikasyon yapamaz) ve karbon döngüsünde etkilidir.
- Arkelerin bazı türleri düşük kaliteli metallerin zenginleştirilmesinde kullanılır.
Ökaryotik Canlılar
Protistalar (2023 TYT’de soruldu
- Canlıların sınıflandırılması konusunun bir diğer başlığı protistalardır.
- Protistalar en basit yapılı ökaryotik canlılardır.
- Protistaların çoğu sucul, nemli ortamlarda veya bazı omurgalı türlerin vücudunda yaşamaktadır.
- Amip, paramesyum, alg (Fotosentetik, fitoplankton), cıvık mantar (Çeper yok, amipsi hareket eder, gerçek mantar değil) protista çeşitleridir.
- Protistaların heterotrof, ototrof, hem heterotrof hem ototrof beslenen türleri vardır.
- Protistaların ayrıştırıcı, parazit veya üretici (Kloroplastlı) türlerine rastlanır.
- Protistalar türüne göre sil, kamçı veya yalancı ayak yardımı ile hareket eder.
- Protistaların bazı türlerinde inorganik yapılı iç iskelet vardır.
- Tatlı suda yaşayan protistalarda, hücreye giren fazla suyun atılmasını sağlayan kontraktil koful bulunur.
- Paramesyum gibi çok çekirdekli protistalarda konjugasyon ile çoğalma gerçekleşir.
- Protistalar, endositozla aldıkları maddeleri hücre içinde sindirebilirler.
- Alglerin bazı çeşitlerinde kolonilere (Çok hücreli) rastlanılır (Volvox, pandorina).
- Protistaların ayrıştırıcı (Cıvık mantar), fotosentetik (Fitoplankton), hastalık yapıcı (Plazmodyum, sıtma hastalığı) türleri vardır.
- Protistaların aynı zamanda antibiyotik üretiminde ve kozmetik alanında kullanılan türleri vardır.
Bitkiler
- Canlıların sınıflandırılması yapılırken dikkate alınması gereken bir diğer canlı grubu da bitkilerdir.
- Bitkiler çok hücreli, fotosentez yapabilen, gelişmiş yapılı canlılardır.
- Bitkiler hücrelerindeki glikozu nişasta şeklinde depolar.
- Bitkiler selüloz yapılı hücre duvarına sahiptir.
- Bitkilerin bazı parazit türlerinde (Canavar otu) kloroplast yoktur (Buna bağlı olarak klorofil de yoktur).
- Bitkilerde sinir doku yoktur.
- Bitkilerin çöl ortamına uyum sağlamış türleri iğne yapraklı olup gövdeleri su biriktirebilecek şekilde uyum sağlamıştır (Kaktüs).
- Bitkilerin toprak üstü bölümleri sürgün, toprak altı bölümleri ise kök sistemi adını alır.
- Bitkiler kök, gövde ve yaprakları ile eşeysiz (Vejetatif), tohum, çiçek, meyve gibi kısımları ile de eşeyli üreme gerçekleştirir.
- Bitkiler pasif hareket eder.
- Bitkilerin çok yıllık türleri yaşam boyu büyür.
a- Tohumsuz bitkiler
- Tohumsuz bitkilerin damarsız (Kara yosunu), damarlı (Eğrelti) türleri vardır.
- Tohumsuz bitkiler sporla çoğalır ve bu tür bitkiler basit yapılı (Rizom) köklere sahiptir.
b- Tohumlu bitkiler
- Tohumlu bitkilerin açık (Çam, kozalaklı) veya kapalı tohumlu türleri vardır.
- Kapalı tohumlu bitkilerin tek (Tahıllar) veya çift çenekli (Fasülye, elma) olanları vardır.
Mantarlar (Fungi) (2022 TYT’de soruldu)
- Canlıların sınıflandırılması konusunun bir diğer önemli grubu da mantarlardır.
- Mantarların çoğu çok hücrelidir (Maya mantarı tek hücreli).
- Mantarların çok çekirdekli hücrelere sahip türleri vardır.
- Mantarlar daha çok nemli ortamlarda yaşar.
- Mantarların bazı türleri ayrıştırıcıdır.
- Parazit olan mantarlar (Saçkıran) da vardır.
- Mantarlar kitin yapılı hücre çeperine sahiptir.
- Mantarlar genelde sporla çoğalır. Buna karşılık mantarların bölünerek (Tek hücreli) veya tomurcukla çoğalan türleri de vardır.
- Mantarlarda meyve, çiçek ve yaprak yoktur.
- Mantarlar glikojen depolar (Moleküler verilere göre hayvanlar alemine daha yakındır).
- Mantarlar hiflere sahiptir ve hiflerin birleşmesi ile miselyumlar oluşur.
- Miselyum mantarın tutunması, yayılması ve beslenmesinde etkilidir.
- Mantarların bazı türleri bitki köklerine yerleşerek bitkinin topraktan daha çok madde alabilmesini sağlar (Mikoriza).
- Buna karşılık bitki mantara organik besin sağlar (Mutualizm).
- Doğada zehirli madde üreten mantarlar da vardır.
Mantarların ekonomik önemi
- Mantarlar ekmek, antibiyotik, ilaç, deterjan üretiminde kullanılır.
- Örneğin küf mantarlarından üretilen antibiyotik bakterilere karşı kullanılır (Penisilin).
- Maya mantarları hamurun mayalanmasını sağlar.
- Zehirsiz şapkalı mantarların protein, B vitamini ve mineralinden yararlanılır.
- Mantar + alg (mutualist) = liken
Hayvanlar
- Canlıların sınıflandırılması konusunda en çok dikkate alınması gereken başlık hayvanlardır.
- Hayvanlar ökaryotik ve çok hücreli canlılardır.
- Tüm hayvan türleri heterotrof beslenir. Hayvan türlerinin çoğu aktif hareket eder.
- Hayvansal canlıların hücrelerinde çeper yoktur.
- Hayvanların çoğu eşeyli çoğalır.
1- Omurgasızlar
- Omurgasızlar şubesinin çoğunda dış iskelet vardır (Organik veya inorganik yapılı).
- Omurgasızlar kemik veya kıkırdak yapılı iç iskelet veya omurgaya sahip değildir.
- Omurgasızların sinir şeridi karın bölgesindedir.
- Omurgalıların suda veya karada yaşayan türleri vardır.
- Omurgasızların eşeyli veya eşeysiz (tomurcuklanma, rejenerasyonla) çoğalanları vardır.
a- Süngerler
- Süngerlerin sistemleri yoktur.
- Bu canlıların çoğu denizde yaşar.
- Süngerler gözenekleri ile gaz alışverişi, beslenme ve boşaltım yapar.
- Süngerlerin inorganik yapılı iç iskeletleri vardır.
- Süngerler eşeyli veya eşeysiz çoğalır.
- Süngerlerin çoğu hermafrodittir (Çift eşeyli).
- Süngerler aktif hareket edemez.
- Süngerlerin rejenerasyon yetenekleri gelişmiştir.
- Süngerlerin ekonomik değerleri de vardır.
b- Sölenterler
- Sölenter türü olan mercan sabit, denizanası ise yüzücüdür.
- Sölenterlerde ağız ve anüs aynı açıklıktan açılır.
- Sölenterlerde kas, sinir doku (Canlılarda ilk) ve üreme organları vardır.
- Sölenterlerde solunum ve boşaltım sistemleri yoktur.
- Sölenterler tomurcuklanma ile veya metagenezle (Eşeysiz üremenin eşeyli üremeyi takip ettiği çoğalma şekli) çoğalır.
c- Solucanlar
- Solucanlarda doku ve organ farklılaşması vardır.
- Solucanların derileri nemlidir ve bu sayede solucanlar deri solunumu (Karada) yapar.
- Suda yaşayan solucanlar solungaç solunumu yapar.
- Solucanlar boşaltım yolu ile amonyak atarlar.
- Solucanların parazit türleri vardır.
- Solucanlar eşeyli ya da rejenerasyonla eşeysiz çoğalır.
- Planarya, sülük, toprak solucanı (Kapalı dolaşıma sahip) solucanlara örnek türlerdir.
d- Yumuşakçalar
- Yumuşakçalar, eklembacaklılardan sonra ikinci en büyük omurgasız sınıfıdır.
- Yumuşakçalar eşeyli çoğalır.
- Yumuşakçalar tuzlu su, tatlı su veya karada yaşar.
- Suda yaşayan yumuşakçalar solungaç solunumu yapar (Midye, ahtapot).
- Yumuşakçaların çoğunda açık dolaşım (Dolaşım sıvısının kanal dışına çıkabilmesi) vardır.
- Ahtapot, kalamar, mürekkep balığı gibi türlerinde kapalı dolaşım vardır.
e- Eklembacaklılar
- Eklembacaklılar karasal yaşama uyum sağlamıştır.
- Kitin yapılı dış iskeletleri eklembacaklıların iç organlarını korur.
- Eklembacaklıların embriyonal dönemlerinde başkalaşım (Metamorfoz) gerçekleşir.
- Kanat yapısı, hayvanlarda ilk defa böcek takımında görülür.
- Eklembacaklıların çoğu trake solunumu yapar.
- Örümceklerde kitapsı akciğer vardır.
- Bu canlıların suda yaşayanlarında solungaç vardır.
- Eklembacaklıların dolaşım sıvısında gaz taşıyan pigment yoktur.
- Eklembacaklıların tamamında açık dolaşım vardır.
- Eklembacaklılar malpighi tüpleri ile ürik asit atar.
- Eklembacaklılar ayrı eşeylidir ve bu canlılarda iç döllenme, dış gelişme vardır.
Böcek
- Böceklerin vücutları üç bölümden (Baş, gövde, karın) oluşur.
- Böcekler trake solunumu (İçinde dolaşım sıvısı olmayan borucuk sistemi) yapar.
- Böceklerde metamorfoz (Başkalaşım) gerçekleşir.
- Böceklerin vücutlarında üç çift ayak, bir çift anten ve kanat vardır.
f- Derisidikenliler
- Derisidikenlilerin tamamı suda yaşar.
- Derisidikenliler en gelişmiş omurgasız (İnorganik yapılı iç iskelete sahiptir) sınıfıdır.
- Derisidikenliler destek ve koruma yapan dikenlere sahiptir.
- Derisidikenliler solungaç solunumu yapar.
- Derisidikenliler su damar sistemi ile hareket, solunum, beslenme ve boşaltım yapar.
- Derisidikenliler eşeyli veya rejenerasyonla (Yenilenme) eşeysiz çoğalır.
Kordalılar
- Kordalılar, ilkel kordalılar ve omurgalılar şeklinde ikiye ayrılır.
2- Omurgalılar
- Canlıların sınıflandırılması konusunun en önemli başlığı omurgalılardır.
- Omurgalıların bölgesinde sinir kordonu ve omurga vardır.
- Omurgalılar kıkırdak veya kemikten yapılmış bir iç iskelete sahiptir.
- Omurgalıların tamamında kapalı dolaşım (Dolaşım sıvısı damar dışına çıkmaz) vardır.
- Omurgalıların sindirim sistemleri ağızla başlayıp anüs ile biter.
- Omurgalıların suda yaşayanları solungaç, karada yaşayanları ise akciğer solunumu yapar.
- Tüm omurgalıların solunum pigmenti kırmızı renkli hemoglobindir.
- Omurgalılar besinlerini katı parçalar halinde alır (Holozoik beslenme).
- Tüm omurgalıların boşaltım organları böbrektir.
- Memeliler haricinde omurgalılarda kloak (Boşaltım ve sindirim açıklığı ortak) açıklığı vardır.
- Omurgalıların boşaltım atıkları amonyak, üre veya ürik asittir.
- Omurgalıların tamamı eşeyli çoğalır.
a- Balıklar
- Balık sınıfının türleri çenesiz, kıkırdaklı ve kemikli balıklar şeklinde üçe ayrılır.
- Balıklar tatlı su ya da tuzlu suda yaşar.
- Balıkların vücutları pullarla örtülüdür (Kemikli balıklar). Buna karşılık köpekbalığı, vatoz gibi türlerin derileri pullu değildir.
- Köpekbalığı, vatoz gibi balık türlerinin iç iskeleti kıkırdaktan oluşsa da diğer balık türlerinde kemik yapılı iç iskelet vardır.
Balıklarda solunum sistemi
- Balıklar solungaç solunumu yapar ve bundan dolayı sudaki çözünmüş oksijeni kullanırlar.
- Soğuk suda oksijen daha çok çözündüğünden bu ortamda yaşayan balıklar daha iri ve hareketlidir.
- Kemikli balıklar sahip oldukları hava keseleri sayesinde suda batmaz ve bu sayede suyun farklı seviyelerinde durabilirler (Hava kesesine sahip olmadıklarından köpekbalıkları devamlı yüzmek zorundadır).
Balıklarda dolaşım sistemi
- Balıkların kalpleri iki odacıklıdır (Bir kulakçık, bir karıncık).
- Balıkların kalbinde sadece kirli kan bulunur.
- Bunun sonucu olarak balıkların kalbi vücuda kirli kan pompalar.
- Bundan dolayı balıklar soğukkanlı canlılardır.
- Balıklar küçük kan dolaşımına sahip değildir.
Balıklarda boşaltım sistemi
- Balıkların azotlu boşaltım ürünleri amonyaktır.
Balıklarda üreme sistemi
- Köpekbalığı gibi bazı türler hariç (İç döllenme) balıklarda dış döllenme, dış gelişme vardır.
b- İki yaşamlılar veya Amfibia
İki yaşamlılarda solunum sistemi
- İki yaşamlılar larva döneminde solungaç, ergin dönemde akciğer ve deri solunumu yapar.
- Bundan dolayı kurbağaların erginlerinin derileri devamlı nemlidir.
İki yaşamlılarda dolaşım sistemi
- İki yaşamlılar iki kulakçık, bir karıncıklı (Perdesiz) kalbe sahiptir.
- İki yaşamlılarda temiz ve kirli kan vücuda karışmış şekilde verildiğinden iki yaşamlılar soğukkanlı canlılardır.
- İki yaşamlılar kış uykusuna yatar.
İki yaşamlılarda boşaltım sistemi
- İki yaşamlılar larva döneminde amonyak, ergin dönemde üre atımı yapar.
İki yaşamlılarda üreme sistemi
- İki yaşamlılar ayrı eşeylidir.
- İki yaşamlılarda dış dölllenme ve dış gelişme (Suda) gerçekleşir.
- İki yaşamlılar, yumurtadan larva olarak çıkar ve daha sonra başkalaşıma (Metamorfoz) uğrayarak ergin hale dönüşür.
c- Sürüngenler
- Sürüngenler karasal yaşama uyum sağlayan ilk omurgalı grubudur.
- Sürüngenlerin vücutları keratin pullarla kaplıdır.
- Bazı sürüngen türlerinde belirli zamanlarda deri değişimi (Kertenkele ve yılan) gerçekleşir.
Sürüngenlerde solunum sistemi
- Sürüngenlerin tamamı akciğer solunumu yapar (Deri solunumu yapamaz).
Sürüngenlerde dolaşım sistemi
- Sürüngenler bir karıncıklı (Yarım perdeli) ve iki kulakçıklı kalbe sahiptir.
- Karıncıktaki yarım perde temiz ve kirli kanın karışmasını tamamen engelleyemediğinden sürüngenlerin vücudunda kan karışık olarak dolaşır.
- Kanları karışık dolaştığı için sürüngenler soğukkanlı canlılardır.
- Timsahların kalbi birbirinden bağımsız dört odacıktan oluşur.
- Bu canlılarda normalde temiz ve kirli kan karışmaz.
- Kalp çıkışındaki panizza kanalı su altında kapanarak temiz ve kirli kanın karışmasına sebep olur.
Sürüngenlerde boşaltım sistemi
- Sürüngenlerin azotlu boşaltım ürünü ürik asittir.
Sürüngenlerde üreme sistemi
- Sürüngenler ayrı eşeylidir.
- Sürüngenlerde iç döllenme ve dış gelişme görülür.
- Sürüngenler yumurtlayarak çoğalır.
- Sürüngenlerde yavru bakımı yoktur.
d- Kuşlar
- Kuşlar uçma yeteneğine sahip ilk omurgalı grubudur.
- Kuşların dişleri ve tükürük bezleri yoktur.
- Buna karşılık taşlık, dişlerin ve tükürüğün yerine mekanik sindirim yapar.
- Kuşlarda gaga oluşumu vardır.
- Türün beslenme şekline göre gaga yapıları değişkenlik gösterir.
- Kuşların vücutları tüylerle kaplıdır (2018 TYT’de soruldu).
- Kuşların uzun kemiklerinin içi boştur.
- Kuşların koku duyuları körelmiş, buna karşılık görme, işitme duyuları gelişmiştir.
- Göç eden çok sayıda kuş turu vardır.
Kuşlarda solunum sistemi
- Kuşlar akciğer solunumu (Hava keseleri var) yapar.
- Kuşların derilerinde salgı bezi olmadığından derileri kurudur ve bu yüzden kuşlar deri solunumu yapamaz.
Kuşlarda dolaşım sistemi
- Kuşların kalbi dört odacıklıdır.
- Kuşlarda temiz ve kirli kan ayrı dolaşır.
- Bundan dolayı kuşlar sıcakkanlı canlılardır.
Kuşlarda boşaltım sistemi
- Kuşların azotlu boşaltım ürünü ürik asittir.
Kuşlarda üreme sistemi
- Kuşlar ayrı eşeylidir.
- Kuşlarda iç döllenme ve dış gelişme görülür.
- Kuşlar yumurtlayarak (Sert kabuklu) çoğalır.
- Kuşlarda yuva yapma, kuluçkaya yatma, yavru bakımı (Kısmi) vardır.
e- Memeliler
- Suda yaşayan türleri hariç memelilerin vücutları kıllarla kaplıdır.
Memelilerde solunum sistemi
- Memeliler akciğer solunumu yapar.
- Memelilerin akciğerinde alveol vardır.
- Memeliler diyaframları sayesinde soluk alır.
Memelilerde dolaşım sistemi
- Memelilerin kalpleri iki kulakçık ve iki karıncıktan oluşur.
- Memelilerde temiz ve kirli kan ayrı dolaşır.
- Bundan dolayı memeliler sıcakkanlı canlılardır.
- Memelilerin olgun alyuvarları çekirdeksizdir.
- Bu özellikleri sayesinde memelilerin kanı daha fazla oksijen taşır.
Memelilerde boşaltım sistemi
- Memelilerin azotlu boşaltım ürünü üredir.
- Memelilerin sindirim ve boşaltım kanalları vücut dışına birbirinden ayrı kanallarla (Anüs ve üretra) açılır.
Memelilerde üreme sistemi
- Memelilerin dişilerinde süt bezleri vardır (Yavrularını sütle besler).
- Memelilerde yavru bakımı vardır.
- Memelilerin çoğunda iç döllenme ve iç gelişme vardır (Plasentalı).
- Memeliler plasentalı (Yarasa, balina, kirpi, yunus balığı), keseli (Gelişim rahim dışında tamamlanır. Kanguru) ve gagalı (Yumurtlar. Platipus) şeklinde üç gruptan oluşur.
Virüs
- Canlıların sınıflandırılması konusunun istisnai örneği virüslerdir.
- Virüs kelimesi zehir anlamına gelir ve virüslerin tamamı zararlıdır.
- Virüsler biyolojik varlıklardır fakat hiçbir canlı alemine dahil değildirler (Canlı cansız arası geçiş formu).
- Virüsler protein kılıfla sarılı DNA veya RNA’ya (Genom) sahiptir (Nükleoprotein).
- Virüsler metabolik aktiviteye sahip değildir.
- Virüsler yalnızca canlı bir hücreye girerek çoğalabilir (Zorunlu hücre içi parazit).
- Virüsler cansız (Hücre dışı) ortamda kristalleşir.
- Enfekte edebileceği hücre tipi virüse özeldir.
- Örneğin kuduz virüsü sinir hücrelerini enfekte eder.
- Virüsler radyasyon, düşük pH derecesi, yüksek sıcaklık değişimleri ve zararlı kimyasallardan olumsuz etkilenir.
- Enzim sistemleri olmadığından virüsler antibiyotikten etkilenmez.
- Virüsler mutasyona uğrar ve hızlı form değiştirir.
- Hücreler, virüslere karşı korunma amaçlı interferon madde salgılar.
- Kuduz, grip, uçuk, hepatit-b virüs kaynaklı hastalıklardır.
1- Virüslerin cansızlık özellikleri özellikleri
- Virüsler hücresel solunum (ATP üretimi), beslenme, boşaltım gibi temel metabolik faaliyetleri gerçekleştiremez.
- Virüsler enzim üretemez.
- Virüsler hücre dışında kristal haldedir.
- Virüsler hücresel yapıya sahip değildir.
2- Virüslerin canlılık özellikleri
- Virüsler, yapılarında DNA veya RNA taşır.
- Virüsler çoğalır (Hücre içinde).
- Virüslerin kullandığı çeşitli enzimler vardır.
- Virüsler girdikleri hücrenin DNA’sını kullanarak bu hücreye kendilerine uygun mRNA ürettirir.
- Virüsler girdikleri hücrenin ribozom, tRNA, ATP, nükleotit ve aminoasitlerini kullanır.
Virüs kaynaklı hastalıklar
Grip, nezle, kızamık, covid-19, hepatit-b, uçuk, AIDS.