Sınıflandırma
Sınıflandırma
Sınıflandırmada Temel Yaklaşımlar ve Modern Sınıflandırma
Biyolojik Sınıflandırma Sistemi
- Sınıflandırma canlıların akrabalık dereceleri, benzerlik ve farklılıklarına göre gruplandırılmasıdır.
- Takson, belli ortak özelliklere sahip canlı grubudur.
Taksonomi
- Taksonomi, sınıflandırma ölçütlerini ve kıstaslarını belirleyen biyoloji bilimidir.
- Taksonomik sınıflandırmada biyolojinin biyokimya, anatomi, morfoloji, moleküler biyoloji gibi diğer bilim dallarından yararlanılır.
- Güncel sınıflandırma yöntemi filogenetik (doğal) sınıflandırmadır.
- Tür, sınıflandırmanın temel basamağıdır.
- Tür, aralarında nesiller boyu verimli döl verebilen ve ortak kalıtsal bilgiye sahip canlı grubudur.
- Türlerin isimlendirilmesinde binomial (ikili) yöntem kullanılır.
- İkili isimlendirmede ilk kelime türün cinsini İkinci kelime ise tamamlayıcı addır.
- Türler cinsleri, cinsler aileleri, aileler takımları, takımlar sınıfları, sınıflar şubeleri, şubeler de alemleri oluşturur.



- Tüm canlılar 3 ana grupta sınıflandırılır.
- Üst alem anlamında kullanılan bu gruplar domain olarak ifade edilir.
Biyolojik Sınıflandırma Sistemi
- Canlılar hücre tipi, gen dizilişi ve ekolojik işlevlerine göre 3 farklı domaine ayrılır.
- Bakteri ve arkeler çekirdek ve zarlı organel olmayan prokaryot hücre yapısındadır.
- Ökaryot yapılı hücrelerde çekirdek ve zarlı organeller bulunur.
- Bakteri ve arkeler hücre duvarları, ribozomlarındaki RNA dizilişleri ve sahip oldukları protein ve karbonhidrat grupları açısından farklılık gösterir.
- Prokaryotik canlılar değişken ortam şartlarına bağlı olarak gerektiğinde koloni oluşturabilir.
- Kamçıya sahip bazı prokaryotik canlılar bu yapıları sayesinde aktif hareket eder.
- Prokaryot hücre yapısındaki canlılar halkasal DNA’ya sahiptir.
- Bazı prokaryotik canlılarda plazmit yapılı DNA’ya rastlanır.
Prokaryotik Canlılar
- Prokaryotik canlılar heterotrof veya ototrof beslenme şekline sahiptir.
Bakteri
- Tüm bakteriler tek hücrelidir.
- Çok sayıda türe sahip olan bakteriler doğada çok çeşitli ortamda yaşamlarını sürdürebilir.

- Ekosistemin sürdürülebilirliğinde bakterilerin çok önemli görev ve etkileri vardır.
- İnsana zarar veren veya fayda sağlayan bakteriler vardır.
Arkeler
- Arkelerin tamamı tek hücrelidir.
- Bazı arke türleri histon proteini ile sarılı DNA yapısına sahiptir.
- Arkeler zorlu yaşam şartlarına (sıcak, soğuk, tuzlu, asidik) diğer canlılara göre daha dayanıklıdır.

- Bazı arke türleri oksijenin olmadığı bağırsak, bataklık gibi ortamlarda hayatlarını sürdürebilir.
- Ekonomik anlamda faydalı olan arke türleri vardır.

Ökaryotlar
- Ökaryot domaininde yer alan canlıların sahip oldukları hücrelerde çekirdek ve farklı görevleri yerine getiren zarlı organeller vardır.
- Ökaryot hücre DNA’ları histon proteini ile sarılıdır. Bu sayede DNA bütünlüğü daha sağlama alınmış olur.
- Hücre iskeletine ökaryotik hücre yapılarında rastlanılır.
- Tek ya da çok hücreli ökaryotik canlı türleri vardır.
Ökaryotik Canlıların Sınıflandırılması
- Ökaryotik canlılar protista, bitki, mantar ve hayvan olarak dört alemde incelenir.
Protista
- Protistaların tek veya çok hücreli (koloni) olan türlerine rastlanılır.
- Öglena, Amip ve Paramesyum Protistaların tek hücreli örnekleridir.
- Kırmızı ve yeşil algler Protistaların çok hücreli örnekleridir.
- Öglena ve algler fotosentez yaparak kendi besinlerini üretebilir.

- Protistaların Paramesyum ve Amip gibi türleri heterotrof beslenir.
- Protistaların Plazmodiyum bazı türleri parazit yaşam biçimi sürdürür.
- Bazı protista türlerinde sil, kamçı ve yalancı ayak gibi farklı fonksiyonları olan oluşumlara rastlanılır.
- Protistaların büyük bölümü bölünme geçirerek eşeysiz bir biçimde çoğalır.
Bitkiler
- Bitkiler ışık enerjisini kullanarak kendi besinini üretebilen çok hücreli canlılardır.
- Besin zincirinin ilk basamağında yer alan bitkiler, fotosentez sonucu oluşturdukları oksijen gazını atmosfere verir ve böylece atmosfer oksijen değeri üzerinde etkili olur.
- Bitkiler iletim demetleri ile ihtiyaç duydukları su ve besinleri taşıyabilir.
- Bitkiler tohumlu ve tohumsuz olacak şekilde iki grupta incelenir.
Tohumlu ve Tohumsuz bitkiler
- Kapalı tohumlu bitkilerde tohum embriyo ve embriyoyu besleyen endospermden oluşur.
- Tohum uygun şartlar altında çimlenir.
- Tohumsuz bitkilerde (eğrelti, karayosunu) çiçek yapısı oluşmaz.
- Tohumsuz bitkilerde gelişmiş iletim demeti yapılarına rastlanmaz.
- Tohumlu bitkilerde genelde çiçek, meyve veya kozalağa rastlanılır.
- Kozalak ve çiçek tohumlu bitkilerin üreme organlarıdır.
Mantarlar
- Mantarların çoğu çok hücreli olsa da tek hücreli örneklerine rastlanılır.
- Mantarlar heterotrof beslenen canlılardır.
- Mantarlar organik atıkları hücre dışı sindirim enzimleri ile ayrıştırarak çürükçül olarak besinlerini elde ederler. Mantarlar bu özellikleri sayesinde madde döngüsünde etkili olurlar.
- Çok hücreli mantarlarda toprak altında kalan ipliksi yapıların birleşmesi ile miselyumlar oluşur. Miselyumlar mantarların çoğalmasında etkili olur.
- Maya mantarları hamurun mayalanmasını sağlar. Bu tür mantarlar probiyotik özellik gösterir.
- Besin olarak tüketilen bazı mantar türlerinin ekonomik değeri vardır.
- Bazı küf mantarı türleri hastalıklara sebebiyet verir.
- Alg veya siyanobakteriler ile birlikte yaşayarak Liken adı verilen ortak yaşam birliktelikleri oluşturabilen mantar türleri vardır.

- Mantarların birçoğu spor oluşturarak eşeysiz bir biçimde çoğalır.
- Tek hücreli maya mantarları tomurcuklanma yöntemi ile eşeysiz çoğalır.
- Üreme oluşumlarının hifler ile birleşmesi sonucu eşeyli üreyebilen mantarlara rastlanılır.
Hayvanlar
- Hayvanlar genelde besinlerini katı parçalar halinde alan ve yer değiştirerek aktif hareket eden canlılardır. Hayvanlar bu özellikleri ile diğer canlılardan ayrışır.
- Tüm hayvanlar heterotroftur.
- Hayvanların birçoğu eşeyli üreyebilir.
- Bazı hayvan türlerinde eşeysiz üremeye rastlanılır.
- Notokord ilkel ve esnek yapılı bir iskelet oluşumudur.
- Notokorda sahip olan hayvanlar omurgalıdır.
Omurgasız Hayvanlar
- Omurgasız hayvanlar iç iskelete sahip değildir.
- Bazı omurgasız hayvan türlerinde vücudu kaplayan kalker plaklar yer alır.
- Omurgasızlar tüm hayvan türlerinin %95’ini oluşturur.
Sünger
- Süngerlerin tatlı veya tuzlu suda yaşayabilen sünger türleri vardır.
- Süngerlerde doku ve sistem oluşumlarına rastlanmaz.
- Süngerler gözenekli yapısı sayesinde sudaki mikroskobik organizmaları besin olarak alabilir.
Sölenter
- Sölenterler ilk kez sindirim boşluğuna sahip olan hayvan grubudur.
- Sölenterlerde dokulaşmaya rastlanılır.
- Sölenterler ağız ve sinirsel oluşuma ilk kez rastlanılan canlılardır.
- Mercan, hidra ve denizanası sölenter türlerine örneklerdir.
- Sölenterler kıvrılmış tüp biçimli yakıcı hücrelere sahiptir.
- Sölenterlerin çoğu koloni halinde yaşar.
Solucanlar
- Solucanlar genellikle bölmeli vücut yapısına sahip yumuşak yapılı canlılardır.
- Solucanların parazit yaşam süren türleri vardır.
- Solucanlar sucul, toprak veya organik atıkların olduğu ortamları yaşam alanı olarak seçerler.

- Solucanların toprakta yaşayan türleri toprak havalandırılması üzerinde etkili olur. Böylece bu tür solucanlar (Toprak solucanı) toprak verimliliğini arttırır.
- Bazı memeli türlerinin sindirim kanalında yaşayarak bu canlılara zarar veren parazit solucan türleri vardır.
Yumuşakçalar
- Yumuşakçalar ahtapot ve salyangoz gibi türlere sahiptir.
- Midye, salyangoz gibi türlerinde bulunan dış kabuk sayesinde bu tür canlılar kendilerini dış etkenlerden korur.

Eklem bacaklılar
- Gelişmiş adaptasyon yeteneğine sahip eklembacaklılar hayvanlar aleminin en çok çeşide sahip gruplarından birisidir.
- Eklembacaklıların metamorfoz (başkalaşım) geçiren türlerine rastlanılır.
- Eklembacaklılar organik yapılı dış iskelete sahiptir.

- Eklembacaklıların üyeleri bükülebilen eklemli yapıdadır.
- Yengeç, örümcek ve akrep eklembacaklılara örneklerdir.
Derisidikenler
- Denizkestanesi, denizyıldızı gibi örneklere sahip olan derisidikenliler tüp ayak ve su kanallarına sahiptir. Bu özellikleri sayesinde derisidikenliler suda hareket edebilirler.
Omurgalı Hayvanlar
- Omurgalılar sırtlarında sinir şeridine sahip olan canlı türleridir.
- Omurgalılar kıkırdak veya kemik yapılı iç iskelete sahiptir.
- Omurgalılar besinlerini büyük parçalar halinde (holozoik) alır.
- Omurgalılar ağız ve anüs arasında yer alan sindirim sistemi sayesinde besinlerini sindirebilirler.
- Tüm omurgalılar böbreğe sahiptir.
- Omurgalılar eşeyli üreyen canlılardır.
- Omurgalıların farklı türleri azotlu boşaltım ürünü olarak amonyak, üre veya ürik asit atabilir.
- Omurgalılar, kanın devamlı damar içerisinde dolaştığı kapalı dolaşım sistemine sahiptir.
- Omurgalılarda oksijen, kanda yer alan hemoglobin molekülü sayesinde taşınır.
Balıklar
- Balıklar sudaki çözünmüş oksijeni solungaçları ile alır.
- Balıklar değişken vücut sıcaklığına sahiptir.
- Balıklar kıkırdak veya kemik yapılı iç iskelete sahiptir.
- Balıklar sahip oldukları yüzgeçler sayesinde suda hareket edebilir ve dengede durabilir.
- Balıkların, köpek balığı gibi bazı türleri hariç vücutları pullarla kaplıdır.
- Balıkların gelişmişlik bakımından en basit türleri kıkırdak yapılı iskelete sahiptir.

- Balıkların üreme biçimleri genel olarak dış döllenme ve dış gelişme şeklindedir.
- Balıklar döllenme olasılıklarını arttırmak için suya çok sayıda yumurta ve sperm bırakır.
Amfibiler
- Amfibiler suda ve karada yaşayabilen canlılardır.
- Amfibiler değişken vücut ısılı canlılardır.
- Amfibilerin derileri pulsuz ve nemlidir.
- Yaşamları suda başlayan amfibiler ergin hale geldiklerinde suda ve karada yaşamlarını sürdürürler.
- Amfibilerin üremeleri dış döllenme ve dış gelişme şeklindedir.

- Larva halindeyken suda solungaç solunumu yapan amfibiler ergin hale geldiklerinde deri ve akciğer solunumu yapar.
- Amfibiler larva hallerinden başkalaşım geçirerek ergin hale gelir.
- Değişken vücut ısılı olduklarından amfibiler kış uykusuna yatmaktadır.
- Amfibiler kış uykusu boyunca metabolizma hızlarını düşürerek enerjilerini verimli bir şekilde kullanır.
Sürüngenler
- Sürüngenler değişken vücut ısısına sahiptir.
- Sürüngenler pullu vücut yüzeyine sahiptir.
- Pullu vücut yüzeyi sürüngenlerin olumsuz çevre şartlarından korunmalarını sağlar.
- Sürüngenler akciğer solunumu yapar.

- Sürüngenler iç döllenme ve dış gelişme yaparak çoğalır.
- Timsah ve yılan türleri soğuk hava şartlarında yavaş hareket eder.
- Sürüngenlerin bazı türleri deri değiştirir.
- Sürüngenlerin yumurtaları kabukla çevrelenmiştir.
Kuşlar
- Kuşlar uçma yeteneğine sahip canlılardır.
- Kuşların iskelet yapıları hafif ve güçlüdür.
- Kuşların vücutları tüylerle kaplıdır.
- Kuşların ağızlarında diş bulunmamaktadır.
- Kuşlar sahip oldukları gaga yapısı sayesinde besinlerini elde eder.
- Kuşların tüyleri hem uçmaya hem de soğuktan korunmaya yarar.
- Kuşlarda iç döllenme ve dış gelişme görülür.

- Kuşlar kabuklu yumurtaya sahiptir.
- Kuşlar yumurtadan yavruları çıkana kadar kuluçkaya yatar.
- Kuşlar akciğer solunumu yapar.
- Kuşların akciğerlerinde oksijen alma kapasitesini arttıran hava keseleri bulunur.
- İklimsel değişimlere bağlı olarak kuşların birçok türü göç eder.
- Korunma, üreme ve beslenme amaçlı olarak kuşların birçok türü yılın belli dönemlerinde bir araya gelir.
- Penguen, devekuşu uçamayan kuşlara örnektir.
Memeliler
- Memeliler sahip oldukları meme yapıları sayesinde yavrularını süt ile besler.
- Memelilerde doğum sonrası yavru bakımı görülür.
- Memeliler kaslı diyafram ve alveollü akciğere sahiptir.
- Memeliler vücut ısıları sabit olan canlılardır.
- Memelilerin olgun alyuvarlarında çekirdek bulunmaz.
- Memelilerin derilerinde ter bezi bulunur.
- Memelilerin vücutlarında kıl oluşumları vardır.
- Ağırlıklı olarak kara yaşamına uyum sağlamış olsalar da memelilerin suda yaşayan ve uçabilen türleri vardır.
- Memelilerin büyük çoğunluğu eşeyli ürer.
- Memelilerde iç döllenme ve dış gelişme görülür.
- Memelilerin yumurtlayarak çoğalan örneklerine az da olsa rastlanılır.
- Keseli memeli türlerinde gelişim anneye ait kesede tamamlanır.
- Bazı memeliler kışları besin bulmakta zorluk çektiklerinden bu zaman dilimlerinde vücut ısılarını düşürerek hayatta kalmaya uyum sağlar.
- Memelilerin kış uykusuna yatmadan önce yağ depolayarak bu dönemi geçirebilme yeteneği olan türleri vardır.
- Plasenta anne ve yavru arasındaki besin ve atık madde geçişini mümkün kılar.
- Plasentalı memelilerde gebelik süresi nispeten keseli memelilere göre daha uzundur.






